Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (14 Aralık 2012)


Gayet iyi
Toplam oy: 530

KCK operasyonları devam ediyor!

 

 

Siirt, Mardin ve Batman’da Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) merkezleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve birçok sivil toplum kuruluşuna yapılan baskınlarda aralarında Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da bulunduğu 85 kişi gözaltına alındı. Sadak dahil 37 kişi serbest bırakılırken diğerleri tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
BDP Eşbaşkanı Demirtaş KCK operasyonlarına sert tepki gösterdi. Kimlerin nasıl tutuklanacağına, medyanın bunları nasıl işleyeceğine, savcıların nasıl davranacağına gizli toplantılarla karar verildiğini iddia eden Demirtaş gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

 

 

 

 
“Bugün Ergenekoncular darbe hazırlığı yapmaktan nasıl yargılanıyorlarsa, AKP’nin üst düzey yetkilileri ve bu kesimler onlar gibi yargılanacaktır. Bu konuda bazı bilgiler, toplantı tutanakları bize de ulaşıyor. AKP, bir çete faaliyeti içerisinde adeta. KCK operasyonlarını partimize yönelik tasfiye harekâtı olarak sürdürüyor… Selim Sadak, bağımsız belediye başkanı olmasına rağmen, seçildiği günden bu yana 5 defa gözaltına alınmıştır”.

 

 

 


Ragıp Zarakolu ile Büşra Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu 205 kişinin yargılandığı İstanbul KCK ana davası da İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Mahkeme avukatların KCK operasyonlarına ilişkin elinde belge olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş'ın dinlenmesi yönündeki talebini reddetti.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

3 yıl konuşma yasağı!

 

 

 

 

 

 

 

 

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi Ferhat Tunç’u 1 Mayıs 2011'de Dersim'de yaptığı konuşmada İbrahim Kaypakkaya'yı övdüğü ve Maoist Komünist Parti'nin (MKP) propagandası yaptığı gerekçesiyle 2 yıl hapse mahkum etmişti. Mahkeme 3. yargı paketine dayanarak kovuşturmayı erteledi. Ancak sanatçı 3 yıl boyunca ‘benzer bir suç’ işlerse cezası işleme konacak.

 

 

 
Tunç, kararın “düşüncelerin rehin alınması” anlamına geldiğini belirterek, 3 yıl boyunca gerçekleri dile getirmesinin engellenmeye çalışıldığını ifade etti. Mahkemenin, "hapis kararı vermek yerine kendisini açık cezaevinde tutma yolunu tercih ettiğini" kaydeden Tunç, "Hiçbir bedelden çekinmiyorum. Hangi kararı verirlerse versinler ben konuşmaya; doğruyu, gerçeği söylemeye, barış ve kardeşliği dile getirmeye devam edeceğim. Tehdit ve baskı anlamına gelen bu tür kararlara boyun eğmeyeceğim" dedi.

 

 

 

 


 

 

 

Gogol sokakta oynanınca mahkum oldu!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

6 tiyatrocuya, Nikolay Gogol’un ‘Palto’ adlı oyununu vicdani retçi İnan Süver’e destek eyleminde sahneledikleri için açılan dava sonuçlandı. İzmir 20. Sulh Ceza Mahkemesi oyuncuları TCK 318’de tanımlanan ‘halkı askerlikten soğutma suçu’ndan 5’er ay hapse mahkum etti.

 

 

 

 

 
İzmir Yenikapı Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni ve oyuncu Nazlı Masatçı, sokak tiyatrosu yaptığını ve üzerine atılı suçları kabul etmediğini söyledi. Sanık avukatı Tacettin Üstündağ da TCK’nın 318. maddesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu vurguladı; ayrıca eylemin 318. madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek müvekkilinin beraatini talep etti.  Diğer sanıkların avukatı Kamil Ağaoğlu da müvekkillerinin, İnan Süver hakkında duyarlılık yaratmaya çalıştıklarını ve bunun bir düşünce açıklaması olduğunu belirterek müvekkillerinin beraatlerini talep etti.

 

 

 

 

 
Mahkeme sanıklara verdiği 6’şar aylık hapis cezasını, mahkemedeki tutumları ve sabıkasız olmalarını göz önünde bulundurarak 5'er aya indirdi ve hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

 

 

 

 

 
Dava konusunda görüşüne başvurduğumuz hukukçu Ömer Kavili, ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ konusunda şunları söyledi:

 

 

 

“İnsanları Demokles’in kılıcı gibi tehdit altında bırakıyor. Hüküm dışarı açıklanmadığı için temyiz de edilemiyor, ancak 1 günlük hapis cezası bile kararın işleme konmasına yetiyor. Bu da adaletin sağlanmasını geciktiriyor. Diyelim ki 5 yıl sonra aldığı başka ceza üzerine temyize giden biri hakkındaki hüküm bozuldu. Bu kişi niye 5 yıl tehdit altında yaşadı? Bu düzenleme insanların adalete erişimini engelliyor. ”

 

 

 

 


 

 

 

 

Pınar Selek davası ertelendi

 

 

 

 

 

 

 

Pınar Selek ve 4 kişi hakkındaki Mısır Çarşısı patlaması davası İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatların esas hakkında savunma yapmaması ve yeniden reddi hâkim talebinde bulunması üzerine, sanık avukatlarına İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapmaları için süre verildi; duruşma 24 Ocak 2013 tarihine erteledi.

 

 

 

 
Bilirkişi raporunun patlamanın bombalama eseri olmadığını gösteren raporuna rağmen 15 yıldır süren davada alt mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına direnerek üç kez beraat kararı vermiş; ancak 22 Kasım 2012'deki duruşmada kararında direnmekten vazgeçmişti.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

RTÜK’ten ‘peygambere hakaret’ cezası

 

 

 

 

 

 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), CNN Türk televizyonuna, Enver Aysever'in sunduğu 'Aykırı Sorular' programının Sevan Nişanyan’ın konuk olduğu bölümü sebebiyle ‘uyarı’ cezası verdi. RTÜK uzmanlarının hazırladığı raporda, Müslümanların Masumiyeti filmiyle ilgili blogunda yazdığı sözler nedeniyle tartışılan Nişanyan’ın Hz. Muhammed hakkındaki sözlerinin ifade özgürlüğü dışında kaldığı; programı izleyen kişi veya kitleleri üzücü, aşağılayıcı, rencide edici nitelikte olduğu ve toplumun mukaddesatını incittiği öne sürüldü. RTÜK cezayı mevzuattaki, “Dil, din, mezhep nedeniyle ayrımcılık yapılamaz” hükmüne dayandırdı.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Linç davasında ifadeler silinmiş

 

 

Ramazan ayında, Malatya’ya bağlı Sürgü Beldesi’nde, Alevi bir aile ile Ramazan davulcusu arasında yaşanan tartışma Alevi aileyi linç girişimine dönüşmüştü. Saldırıya uğrayan Alevi aile bireylerinin de aralarında bulunduğu toplam 58 sanık hakkındaki davanın ilk duruşması görüldü. Linç girişiminde bulundukları iddia edilen sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek sadece İstiklal Marşı’nın okunmasına katıldıklarını ve belirtilen ırkçı sloganları sadece duyduklarını ifade etti. Duruşmada sanıkların ifadelerinin bilgisayardan silindiği ortaya çıktı. Sanık Servet Evli ve avukatı Ali Hamamcı kayıtların nasıl silindiğini araştırılmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Meltem Caner ifadelerin yazıldığı bilgisayarın TÜBİTAK’a gönderilmesine ve UYAP üzerinden de bilgisayar kayıtlarının istenmesine karar verdi ve duruşmayı 21 Şubat 2013’e erteledi.

 

 

 

 

TBMM’de cemevi talebi mahkemede

 

 

 

 

 

 

CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün TBMM’de cemevi açılması talebi Meclis Başkanlığı tarafından Diyanet’in görüşlerine dayanılarak reddedilmiş, Aygün de ret kararını yargıya taşımıştı. Meclis Başkanlığı, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde açılan davada cemevinin ibadethane olmadığı tezini şu sözlerle tekrarladı:

 

 

 

 
“Hıristiyanlıkta da Katolikler, Protestanlar gibi alt gruplar vardır. Alevilik de İslam'ın alt yorumudur. Aleviliğin cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yeri olamaz. Cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan yoktur. Nevşehir'deki Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi'nde bile ibadethane olarak cami vardır”.

 

 

Hıristiyanlıktaki farklı alt grupların ibadet yerlerini 12 yılını Almanya’da geçiren Melike Demirağ’a sorduk ve şöyle cevap verdi:

 

 

“Evet, Katolikler de Protestanlar da Hristiyan ama hepsi kendi kilisesine gidiyor. Devlet Protestanlara (sayıları daha az), Hristiyan değil misiniz, işte Katolik kilisesi, orada ibadet edin demeyi aklından bile geçiremez.”

 

 

 

 


 

 

 

 

Dink cinayetini öven Baş mahkum

 

 

 

 

 

 

 

 

Samsun’da çıkardığı dergide Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı öven Okan Baş, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’, ile ‘suçu ve suçluyu övme’ suçlarından mahkum oldu. Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi 1 yıl 11 ay hapis cezası verdiği Baş’ın cezasını beş yıl boyunca aynı suçu işlememesi kaydıyla erteledi. Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu bu kararın 216. maddenin isabetli uygulandığı nadir örneklerden biri olduğunu ifade etti. Baş, Samsun’da çıkan Statüko dergisinin Ocak-Şubat 2012 sayısında yayınlanan “Beyler ülkücüler size neyledi?” başlıklı yazısında şunları söylemişti:

 

 

 

 
“Malum, en son Ogün Samast gibi gürbüz bir genç, işi ‘Türk’ün kanı pistir’ demeye getiren Hrant denen herifi vurduğu için ağır bir cezayla karşı karşıya kaldı. Kötü mü yaptı yani?.. Devlet yapması gereken işi yapmıyor, ’Türk’ün kanı pistir’ diyen ecnebiye göz yumuyorsa, Ermenilere yaranacağım derken, milliyetçilik ilkesini düpedüz çiğniyorsa, kimse kusura bakmasın, bu noktada millet devreye girer ve bu adamı yargılamanın hiçbir anlamı yoktur… Eğer ‘Hepimiz Ermeniyiz’ diyerek tahrik propagandaları yapmaya devam edecekseniz, Ermenistan orada arkadaş, orası ulus devleti. Buyurun gidin!”

 

 

 

 


 

 

 

 

Babasının mezarındaki konuşmasına hapis istemi

 

 

 

 

 

 

 

 

DİSK'in öldürülen genel başkanı Kemal Türkler'in kızı Nilgün Soydan hakkında, babasının mezarı başında yaptığı konuşma sebebiyle 6 yıl hapis cezası isteniyor. MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın müşteki olduğu dosyada Soydan hakaret ve iftira suçlamalarıyla yargılanacak. Soydan babasının öldürülmesi hakkında, yanlış insanların içeride tutulduğu, Adan’ın Türkler’in katili Ünal Osman Ağaoğlu’na silah temin ettiği ve azmettirici olduğu iddialarını dile getirmişti.

 

 

 

 
Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 tarihinde İstanbul Merter'deki evinin önünde vurularak öldürülmüş; ancak cinayet davası zaman aşımına uğramıştı.

 

 

 

 


 

 

 

 

Açıklama için açlık grevinde

 

 

 

 

 

 

 

Yeni Şafak gazetesi yazarı Teodora Doni bir açıklama yapılmadan işinden kovuldu. Yazar T24 internet sitesine verdiği demecinde son yazısının 24 Eylül’de yayınlandığını bundan sonra gönderdiği yazının ise yayınlanmadığını belirtti. Doni, yazısının yayınlanmaması hakkında hiçbir açıklama, özür veya geri bildirimde bulunulmaması üzerine 28 Ekim’de açlık grevine başladığını ifade etti.

 

 

 

 


 

 

 

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları

 

 

 
Davacı                                       :İçişleri Bakanlığı

 


Davalı                                        : Şiar Rişvanoğlu

 


Mahkeme ve duruşma tarihi  : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 18 Aralık 2012, Saat: 14:00

 


Açıklama                                  : İlgili dava Avukat Şiar Rişvanoğlu hakkında, Adana'da bir portakal bahçesindeki ağaca asılı olarak bulunan Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş'ın şüpheli ölümü üzerine okuduğu ortak basın açıklaması nedeniyle açıldı.

 

 

 

 


 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.