Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

			


Altıkırkbeş Yayınları

Tokyo - Montana Ekspres




Toplam oy: 397

Richard Brautigan, Beat Kuşağı ve sonrasında gelen Hippi sürecinin bayrak yazarlarından biri, "biri" derken başlıcası. Dönemin -yani buhran sonrası dönemin- kurtuluş vaat etmese de insanların sarılmaktan vazgeçmedikleri bir-iki isminden olan Richi, bu bir iki ismin birçoğu gibi çok fazla içti, ve gene bu bir iki ismin yaptığı gibi kafasını kendisine ait bir av tüfeğiyle parçaladı. Tüm Beat yazarlarının görmezden gelinmeye çabalanan ana edebi özelliği olan şairlik onda da vardı. Bir şairdi. Bir şair olmasına rağmen hep romanları üzerinde duruldu. O buna aldırış etmedi. Romanları da onun için uzun şiirlerdi kısa cümlelerle kurulan. Biz bile hala şiirlerini bir kitapta topla(ya)madık(ama hepsi çevrildi). Şiir okunmayan ülkelerin standart sorunları bunlar ve doğal olarak bu Brautigan'ın umurunda değil/olmazdı yani. "Tokyo-Montana Ekspres" 9 kitabını okumuş -ya da bizim öyle farz ettiğimiz- ülke okuru için daha önce hiç yayımlanmamış bir metin, yayıma hazırladığımız kısa hikayelerini saymazsak, şiirleri haricinde ülke topraklarında neredeyse basılmamış Richard Brautigan kitabı kalmadı. Richard Brautigan'ın standart yazım tarzı: kısa cümleler, ve bu cümlelerin haikumsu yapısı, salt kendine ait o inanılmaz naif-ince espri yeteneği ve elbette ki kadınlar-ı...

 

 

 

 

 

 



Bu kitabı idefix'ten sayın alın

Yorumlar

Yorum Gönder

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.