Cemal Karanlık
Sayın okurlar, geçenlerde büyük tarihçimiz Murat Bardakçı’nın bir yazısına rastladım. Kendisi çok önem verdiğim ve televizyondaki matrak programını fırsat buldukça izlediğim bir büyüğümüz olduğu için, arada gazetedeki fıkralarına da göz atarım. Yazının başlığı şöyleydi: Şiire tecavüz!
Efendim, hemen dikkatimi celbetti haliyle. Ne de olsa serde şiirseverlik var, muharririmiz de hem eski edebiyatımıza, hem gönüller alan musikimize düşkünlüğü ile bilinir. Artı, fıkrada eski ve büyük bir şairimiz mevzubahis ediliyor. Daha ne olsun?
Daldım yazıya abicim. Büyük yayınevlerimizden biri, Ahmet Haşim’in şiirlerine tecavüz etmiş iyi mi? Affedilir gibi değil. Şiirleri Türkçeleştirmiş terbiyesizler. Eski ahenk, uyum, ruh kalmamış. Osmanlıca’nın, hem de Haşim tarafından dillendirilmiş o şahane, insanın içini ferahlatan uyumu nerde, senin o kaba saba Türkçen nerde kardeşim? Olacak iş mi yani?
Neyse, çok öfkelendim haliyle, gidip Haşim’in kitabından bir adet aldım. Maksat, sövüp sayacağım yani, hemen computer’in başına oturup iç dünyamı yazıya dökeceğim.
Düşünebiliyor musunuz efendim, “vahşi” gibi kibar, güzel sesli bir kelime dururken herifler “yabanıl” diyor! Yapılır mı Haşim’e bu?
Evet, aldım kitabı, okumaya başladım:
Can Yayınları, Haşim’in tüm şiirlerini “Bir Günün Sonunda Arzu” adı altında toplamış. Şiirleri bugünün diline Kemal Bek aktarmış. Ama şiirlerin özgün halleri de var. Yani bir sayfada Osmanlıca, bir sayfada Türkçe. (Diyecek ki Bardakçı, Osmanlıca da bir nevi Türkçe değil mi? Onu kendisi araştırsın!) Murat Bardakçı, gazetedeki yazısında Can’ın şiirlerin orjinallerine yer verdiğini yazmamış. Zira siz orjinallere yer verdikten sonra, yapılan çeviriye kimin diyeceği olabilir?
Kemal Bek’in Türkçesini beğenmiyorsanız okumazsınız. Ama yapılan iş de öyle şiire tecavüz filan değildir.
Daha sonra aynı konuya aynı cepheden Ömer Erdem’in de değindiğini gördüm sayın okurlar.
Ne yapalım, bu tür kitaplar Türkçe’ye sövmek için bunların eline koz veriyor. Varsın olsun. Bundan sonra çok istiyorlarsa kendi yazılarını Osmanlıca yazsınlar. Yoksa zor mu geliyor?
Unutmayın Cemal Karanlık Beyfendi, Türkçe'de sorun yok, Türkçe'yi konuşanlarda sorun var.
"Takipçi takip eder"
Yeni yorum gönder