Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Zeynep Cemali Edebiyat Günü'nün altıncısı gerçekleşti



Toplam oy: 865

Zeynep Cemali Edebiyat Günü'nün altıncısı, Kadir Has Üniversitesi Cibali Salonu'nda gerçekleşti. Yayıncılık ve edebiyat dünyasının buluştuğu konferans önemli isimleri ağırladı. Yoğun bir katılıma sahne olan konferans, 6, 7, 8. sınıf öğrencileri için yurt çapında düzenlenen Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2016 Ödül Töreni ve kokteylle sonlandı.

Yayıncılığın güncel konularının tartışıldığı konferansın açılış konuşmasını şair, yazar Gülsüm Cengiz yaptı. Edebiyatın, yaşamın izdüşümü olduğunu ve yaşamda da umut bulunduğunu kaydeden Cengiz, "Evet, umut insanda; okuyan, araştıran, düşünen, sorgulayan, empati duygusu gelişmiş; izleyici olmak yerine, iyiden, güzelden, doğrudan, haklıdan, yana değiştirip dönüştürmek için yaşama müdahale eden, emek veren insanda. Böyle insanların oluşturduğu toplum, kuşkusuz ki demokratik bir toplumdur ve gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşananlar, buna ne kadar gereksinimimiz olduğunu ortaya koymaktadır,"  dedi.


Konferansın kapanış konuşmasını Mario Levi yaptı. "En önemli müdafaa alanı edebiyattır," diyen Levi, bunu bireysel sorunlarından çıkarıp daha geniş bir alana taşımak için elinden geleni yaptığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Edebiyat, hayır demektir. Hayır demenin bedelini göze almaktır. Bunu yaparken, kibirden uzak ve samimi olmalıyız. Bu, bir başkasını dinlemenin kendini anlatmaktan daha önemli olduğunu gösterir." Bugün dünyanın her yerine sirayet etmiş olan sıradanlığın edebiyata da bulaşmış olmasından hicap duyduğunu vurgulayan Levi, "Bir gazeteci ya da yazarın düşüncelerinden ötürü tutuklanmasına sonuna kadar karşı çıkıyorum. Irkçılık haricindeki tüm düşünceler dile getirilebilmeli. Öte yandan, edebiyatımızda senin yazarın, benim yazarım meselesi var. Bir takım yazarlar parlatılırken, hapishanedeki yazarlara sessiz kalınmasını kabul etmiyorum. Bu, edebiyat onuruna yakışmaz. Sen ben yoktur, sadece edebiyat vardır," diye konuştu.

 


 
Öykü ve romanları ödüllere değer görülen, çağdaş edebiyatın güçlü kalemlerinden Sema Kaygusuz, "Edebiyatın Kırılgan Yüzü: Hayat" başlıklı konuşmasında edebiyat ve güzellik ilişkisinden söz etti. "Edebiyat, sadece hezeyan değildir, aynı zamanda hezimettir. Edebiyat, ölebilen bir şey değildir," diyen Kaygusuz, sözlerine şöyle devam etti: "Gelgelelim, güzelliği olmadan, edebiyata katlanamayız. Nedir bu güzellik? Bir sırdır. Güzellik, ruhun bilgisidir. Ülkenin en iyi huylu gençlerinin bombalandığı; gazetecilerin, yazarların tutuklandığı böyle ortamlarda güzellik ister istemez tartışmalı hale gelir. Bugün elimizdeki yazı, buhranlı bir edebiyattır."

 

 

Yayıncılığımızda giderek daha az yayımlanan yazınsal türler, "Neden Yayımla(ya)mıyoruz?" başlıklı panelde tartışıldı. Deneyimli yayıncılar; Sevengül Sönmez, İrfan Sancı ve Özgür Kalyoncu Akın yazınsal türlerin sektöre katkısından ve yaratıcı emek ile ticari kaygıyı dengelemenin öneminden söz ettiler. Kalyoncu, öykü ve şiir yayıncılığında artış olduğunu, ancak tiyatro ve senaryo türlerinin ölmek üzere olduğunu söyledi. Yayımlamak istedikleri dosyayı, "satar mı" düşüncesine kapılmadan bastıklarını ifade eden Sancı ise, şiiri az basmalarının nedenini şiir editörü istihdam edememek olarak açıkladı.

Eleştirmen, yazarlar Semih Gümüş ve Irmak Zileli edebiyat eleştirisinin işlevlerini, olanaklarını ve bugün geldiği noktayı "Edebiyat Eleştirisinin Hali Pürmelali" başlıklı söyleşide ele aldılar. "Polemik, eleştiri değildir; siyasetin dilini kullanmaktır," diyen Gümüş, "Eleştiri, metinden bağımsız bir yazıdır, yazınsal türdür. Ama bunu böyle söylemekle olmaz, o seviyeye de taşımak gerekir," dedi. Irmak Zileli ise, eleştiriye hem okurun hem de yazarın ihtiyacı olduğunu, özellikle de yazarın yazınsal üretiminde yeniden okumaların önemine değindi.

 

 

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl Zeynioğlu, yayıncılığımızın 2016 başlıklarını değerlendirirken, yayıncılık sektörü ve devlet kurumları arasındaki ilişkilerde süreklilik sağlanamamasına dikkat çekti. Yeni medya ve iletişim stratejisti Yiğit Kalafatoğlu, yayıncılığımızın dijital mecraları ve teknolojileri kullanma deneyimine ilişkin görüşlerini, geleceğin internetiyle ilgili öngörülerini paylaştı. Şirketlerle başlayan, insanlarla devam eden internet dünyasında nesnelerin dönemine geçilmeye başladığına vurgu yapan Kalafatoğlu, "Yapay zekâ, edebiyat ya da sanat eseri üretebilir mi, artık bunlar konuşuluyor," dedi.

 

Edebiyat günü Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2016 Ödül Töreni ile sona erdi.
 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.