Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Fakat gazeteleri okumak hâlâ eziyet sevgili okurlar. “Köşe” yazarlar gemi azıya almış durumda, iyi mi? Akşam üstü, ulan havalar yine bozdu, diye düşüne düşüne kalkıp her zamanki yerime gittim. Nadir kardeşimiz de yeni havadislerle gelmiş. Oturup çayımızı söyledik, başladık sağdan soldan konuşmaya. Bir ara Nadir geçenlerde kaybettiğimiz Ali Teoman’ı andı.

//php print_r ($fields); ?>
Şimdi sırası, titriyorum. Ağzımı kıpkırmızı kapadım. Kulaklarım ip, karnım o kırılgan yelkovan tortusunun izinde. Başım, hayır ağrımıyor. Kaşımdan damlayan ter, kirpiklerimin uçurumundan sızıyor gözbebeğime, yanıyor. Adresi yazmalıyım. Caddenin ismini duyamadım. Ter. Öksürdüm, yinelettim. Koluma vurdu ağrı, ağır. Kulunçlarıma. Kırılmış taş plaklara daldım, kolonyaya. Tütün.

//php print_r ($fields); ?>
1960’ların sonunda Julie Kristeva’nın, yapıtı yoktan var eden bir yaratıcı-yazar kavramını sorgulamak üzere ortaya attığı kavram "metinlerarasılık". Karşılaştırmalı edebiyata asıl anlamını veren ve hatta bugün anladığımız şekilde yaratıcı eleştirinin önünün açan bir kavram.

//php print_r ($fields); ?>
Şimdi bu yazıya “Barthes’ı Sevmek İçin Bilmem Kaç Neden” minvalinde bir başlık atsaydım, hem Grillet hem de Barthes, öte taraftan sunturlu küfürler savururdu eminim. Hem böyle bir hareket, eleştiri ve kuramın baba isimlerinden Barthes’ın; yazar, yönetmen, “Yeni Roman” akımın kurucusu ve en önde gelen temsilcisi Grillet’nin ağırlılığıyla ters düşerdi.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Riitta Cankoçak
bilmece
kadın derin bir devlettir
atlarla gider
yosunlarla döner her gece.

//php print_r ($fields); ?>
Everest Yayınları dünya klasikleri dizisinde ilklere imza atmaya devam ediyor. Everest James Joyce ve Samuel Beckett’la beraber İrlanda edebiyatının Kutsal Üçlü’sünü oluşturan dünyaca ünlü İrlandalı yazar Flann O’Brien’ı doğumunun 100. yılında ilk defa Türk okurlarla buluşturuyor.
