Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Seray Şahiner

1984 yılında Bursa’da doğdu, İstanbul’da büyüdü. İlköğrenimini Oruçgazi İlköğretim Okulu’nda, ortaöğrenimini Pertevniyal Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 2007 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. 2003 yılında girdiği ‘Aylık Paldır Kültür Dergisi Hayvan’da üç yıl çalıştı. ‘Aylak Öykü Dergisi’nin yayın kurulunda yer aldı.


Roald Dahl casus muydu?

1990 yılında yaşama veda eden Galli roman ve kısa öykü yazarı Roald Dahl'ın Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde görevli olduğu dönemde sürdüğü şaşalı yaşamı anlatan “Storyteller: The Life of Roald Dahl” adlı kitap, geçen hafta The Sunday Telegraph’da seri olarak yayımlandı.


Önce çocuklar ölür!

Son iki yüzyılın felaket tanımlamasını yapmış Doris Lessing. Asıl felaketse çocukları çarpmış. Sadece çocukları değil, kadınları ve tüm güçsüzleri.


Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru

“Fotoğraf felsefesinin amacı, insan ve aygıt arasındaki mücadeleyi fotoğraf alanında ortaya çıkararak, sözkonusu karşılığa olası bir çözüm aramaktır”


Matrix ya da Sapkınlığın İki Yüzü

“Ya ideoloji, sonlu evrenin kapalılığının dışında, geçiş yapılabilecek ‘hakiki bir gerçeklik’ vardır inancının ta kendisinde yatıyorsa?”


Romanın hazırlanışı I: Roman yazmak, yazmamak ya da yazacakmış gibi yapmak...

Diğerleri gibi, bir uygarlığın yazgısı olarak romandan söz etmez Roland Barthes.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.