Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Üzerinde çokça konuşulan, hakkında tezler yazılan ve her eline kalem alanın yazdığını iddia ettiği şey “masal”. Evet, kabul edelim büyülü bir kelime ve yine kabul edelim ki gerçeklerin her zaman önünde yürüyen ve gerçekleri takip etme zorunluluğu olmayan bir kavram.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Öncelikle Britanyalıların, sonra Amerikalıların ve nihayetinde dünyanın her tarafından insanın göçtüğü, ABD’nin kuzeyindeki ikinci yeni dünya, NATO’nun iletişim merkezi (Marshall McLuhan’a da çok şey borçlulardır herhalde), ABD’nin mülayim tersi, bir zamanların Nova Scotia’sı, Alice Munro sayesinde Nobel’lenmiş, ama Margaret Atwood sayesinde de daha popüler okurların haritalarına kazınmış, beni

//php print_r ($fields); ?>
Dili eril aklın ürünü olarak kabul eden uygarlığımızın tarihi, edebiyatta da erkek yazarların, erkek kahramanlarının görkemli hikayeleri olarak kendisini gösterir.

//php print_r ($fields); ?>
On İki Gezici Öykü, Gabriel García Márquez’in (1927-2014) gerçekler ve düşleri iç içe anlattığı büyülü gerçekçilik yaklaşımını en iyi yansıtan, onun baş eserlerinden biridir. Kitap, Márquez’in on sekiz yıl boyunca aralıkla birkaç kez yazdığı öykülerin bir araya getirilmesiyle oluşur.

//php print_r ($fields); ?>
Osmanlı mirasıyla yola çıkan Türkiye, kuruluşundan bu yana bir kültür savaşı veriyor. Özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında devlet eliyle ve Batılı saiklerle icra edilen kültür-sanat, muhafazakar iktidarlar döneminde defalarca sorgulandı.

//php print_r ($fields); ?>
Dan Brown’un Da Vinci Şifresi romanı, malum, dünya üzerindeki neredeyse her dile çevrildi. Zamanında, yüksek bütçeli ve “yüksek” bir yıldızın başrolde olduğu bir Hollywood filmine de dönüşerek çok çok daha geniş kitlelerin ilgisine erişmişti. Bu tahmin edilemez boyuttaki ilgi, bazı girişimcileri harekete geçirmekte gecikmedi tabii.

//php print_r ($fields); ?>
Zaman değişir, dil değişir, okuma alışkanlıkları değişir de yazı değişmez mi? Ya da daha doğrusu, yazan değişir de yazılan değişmez mi? Beş bin yıllık uzun bir öykü, yazının serüveni.

//php print_r ($fields); ?>
Nereye gittiysem bir şairin benden önce oraya uğramış olduğunu gördüm” der Sigmund Freud, yani psikolojinin bugünkü anlamına, konumuna ve yaygınlığına kavuşmasını sağlayan isim. Bundan yaklaşık 150 yıl önce, adına psikoloji dediğimiz bilim dalı konusunda yapılanlar, yazılar, söylenenler bugün anladığımız psikolojiden ve düzenlilikten çok uzaktı.

//php print_r ($fields); ?>
Selçuk Demirel’in Yazarların Yüzünden kitabında bir araya getirilen “çizgi-portre denemeleri,” tanıdık gelecektir. Behçet Necatigil’den Oğuz Atay’a, Orhan Pamuk’tan Dostoyevski’ye 73 “yazı’n” insanının çizgi-portrelerinin büyük bir çoğunluğu, 2006-2016 arasında Milliyet Kitap ekinin kapak desenleri olarak da çıkmışlardı karşımıza.
