Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
"Anarşizm Tarihi" diye sıkı bir külliyat hazırlansa (belki de vardır) Victor Serge, o kitabın önemli bir maddesi olurdu herhalde. Serge, gözü kapalı şekilde olayların içine dalan bir eylemci değildi; yazarlığının yanı sıra çevirmenliği, gazeteciliği ve şairliği de vardı. Çar II.

//php print_r ($fields); ?>
Çavdar Tarlasında Çocuklar romanının yazarı J. D. Salinger hakkında söylenecek çok şey var ve aynı zamanda -mükemmel bir tezat olarak- o kadar da çok şey yok.

//php print_r ($fields); ?>
Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nı ilk okuduğumuzda, eminim hepimiz, çikolata fabrikasına giriş imkanı veren “altın bilet”ten bir tane de bizim payımıza düşseydi keşke diye düşünmüşüzdür. Bir çikolata ırmağına ya da bir vanilyalı şekerleme dağına, ceviz odasına kayıtsız kalmak pek mümkün değil ne de olsa!

//php print_r ($fields); ?>
Bazı kitaplar hakkında yazmak çok zordur. Bir müddet o kitapla yaşamanız, onu öncelikle zihninizde, sonra belki çantanızda taşımanız, kitap elinizdeyken uyuyakalmanız, belki sabah ilk iş tekrar onunla günaydınlaşmanız gerekebilir.

//php print_r ($fields); ?>
Öfkeyle büyüyen çocuklar büyüdükçe kendilerini hep bir taraflarından çürütmeyi öğrenirler. Siz büyürken biri sizi tam manasıyla koşulsuz şartsız sevmediyse, sizin büyürken önce kendinizi sonra birini sevmeniz git gide zorlaşır. Sevmeyen sevilmeyen insan bayağılaşır, çürür.

//php print_r ($fields); ?>
Adalet Ağaoğlu’nun eylülde Everest’ten çıkan kitabı Düşme Korkusu adını taşıyor. Bir kitabın ismi içeriğinden bağımsız olabilir, Gülün Adı buna güzel bir örnektir; bazı isimler içeriğe dair ipucu verebilir, bazıları ise tamamen o isim üzerine inşa edilebilir. Düşme Korkusu son gruptan.

//php print_r ($fields); ?>
Hikayelerle öğreniyoruz, hikayelerle kendimizi anlatıyoruz. Geçmiş algımız, hatıralarımız, hafızamız, eskiye dair bildiklerimiz ancak bir hikaye formunda zihnimizde yer alıyor. Kafamızdaki mükemmel tanışma ve ilk görüş ve buluşma denklemleri hikayede yerine oturduğunda âşık oluyoruz. Hikayesi olan bir aşk, bir ilişki kurguluyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Birisine bir hikaye anlattığınızı ve sonra sizi dinleyen kişinin hikayenizi çaldığını düşünün. Yalnızca karakterlerinizi, verdiğiniz ayrıntıları, gözünün önünde canlandırmak için uğraştığınız renkleri yürütmekle kalmıyor, bir de hikayenizden yola çıkarak yazdığı romanla edebiyat tarihine geçiyor.

//php print_r ($fields); ?>
Arnon Grunberg'in Tirza’sını okuduğumda genç ve yetenekli bir yazar keşfetmenin heyecanını duymuştum. Mahrem hayatın ayrıntılarında pervasızca dolaşan sakınmasız ve keskin diliyle “rahatsız edici”ydi Grunberg.

//php print_r ($fields); ?>
İlk kez 1954’de yayımlanan Küçümseme, Alberto Moravia’nın, 20. yüzyılın ortalarında Avrupa’da değişmeye başlayan sosyal ve kültürel değerleri, bir evlilik üzerinden okumaya, yorumlamaya çalıştığı analitik bir metin.
