Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Woody Allen’ın 2011’de vizyona giren Paris’te Gece Yarısı filminin ana karakteri Gil, hayatını ABD’de senaryo yazarak kazanmakta ve saygı duymadığı bu işi geride bırakıp yıllardır üzerinde çalıştığı kitabı tamamlamanın hayalini kurmaktadır. Ama hayalini kurduğu bir tek bu değildir; 1920’lerin Paris’ine hayranlık besleyen Gil, sık sık o günlerde yaşadığını da düşlemektedir.

//php print_r ($fields); ?>
Jan Hendrik Frederik Grönloh ismi, çoğu kişiye bir şey ifade etmeyebilir. Fakat Nescio deyince, özellikle Hollanda civarında hayli tanınan bir yazar akla geliyor. Hollanda-Bombay Ticaret Şirketi’ndeki kariyerini etkilememesi için, Latince “bilmiyorum” anlamına gelen “Nescio” mahlasını kullanan Grönloh, ölümünden sonra ünlenenlerden.

//php print_r ($fields); ?>
İstisna ve Kayboluyorsun romanlarıyla tanıdığımız Christian Jungersen, kariyerinin ilk romanı Çalılık’ta, yaşlı bir adamın inançlarına ve hayatında yaptığı seçimlere dair nefes kesici bir hikaye anlatıyor... Çalılık, iki erkek –Paul ve Eduard– arasında yaklaşık 70 yıl boyunca süren karmaşık ama yoğun bir ilişki etrafında kurgulanmış.

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatın köpekbalıklarıyla buluştuğu noktada, kuşkusuz akla gelen ilk eserlerden biri Peter Benchley’in Jaws: Denizin Dişleri adlı romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Cüneyt Ülsever, gazete yazarlığının yanı sıra farklı tür ve konularda kalem oynatan bir yazar. Kendini liberal olarak tanımlıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nı ilk okuduğumuzda, eminim hepimiz, çikolata fabrikasına giriş imkanı veren “altın bilet”ten bir tane de bizim payımıza düşseydi keşke diye düşünmüşüzdür. Bir çikolata ırmağına ya da bir vanilyalı şekerleme dağına, ceviz odasına kayıtsız kalmak pek mümkün değil ne de olsa!

//php print_r ($fields); ?>
Bazı kitaplar hakkında yazmak çok zordur. Bir müddet o kitapla yaşamanız, onu öncelikle zihninizde, sonra belki çantanızda taşımanız, kitap elinizdeyken uyuyakalmanız, belki sabah ilk iş tekrar onunla günaydınlaşmanız gerekebilir.

//php print_r ($fields); ?>
Virginia Woolf zaten hepimizin malumu, ben size Vita Sackville-West’ten bahsedeceğim. Köklü, aristokratik bir aileden gelen Vita, 365 odası, 52 merdiveni, 12 giriş kapısı ve yedi avlusuyla İngiltere’nin en büyük evleri arasında bulunan, 1566 yılında Kraliçe I. Elizabeth tarafından kuzeni Thomas Sackville’e verilen, günümüzde ise bir kısmı müzeye dönüştürülen Knole House’ta, 1892 yılında doğdu.

//php print_r ($fields); ?>
"Anarşizm Tarihi" diye sıkı bir külliyat hazırlansa (belki de vardır) Victor Serge, o kitabın önemli bir maddesi olurdu herhalde. Serge, gözü kapalı şekilde olayların içine dalan bir eylemci değildi; yazarlığının yanı sıra çevirmenliği, gazeteciliği ve şairliği de vardı. Çar II.

//php print_r ($fields); ?>
Arnon Grunberg'in Tirza’sını okuduğumda genç ve yetenekli bir yazar keşfetmenin heyecanını duymuştum. Mahrem hayatın ayrıntılarında pervasızca dolaşan sakınmasız ve keskin diliyle “rahatsız edici”ydi Grunberg.
