Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Bir daha anlat Miguel!

Hikayelerle öğreniyoruz, hikayelerle kendimizi anlatıyoruz. Geçmiş algımız, hatıralarımız, hafızamız, eskiye dair bildiklerimiz ancak bir hikaye formunda zihnimizde yer alıyor. Kafamızdaki mükemmel tanışma ve ilk görüş ve buluşma denklemleri hikayede yerine oturduğunda âşık oluyoruz. Hikayesi olan bir aşk, bir ilişki kurguluyoruz.



Bütün olmaya dair hayal kırıklığıyla karışık arzu

Birkaç haftadır dünyanın birçok ülkesinde gösterimde olan polisiye dizi The People v. O.J. Simpson, 12 Haziran 1994'te işlenen Nicole Brown Simpson ve Ronald Goldman cinayetlerinin ardından, eski Amerikan futbolcusu ünlü oyuncu O.J. Simpson'ın yargılanmasını işliyor.



Baba, oğul, kutsal kuyu

Öfkeyle büyüyen çocuklar büyüdükçe kendilerini hep bir taraflarından çürütmeyi öğrenirler. Siz büyürken biri sizi tam manasıyla koşulsuz şartsız sevmediyse, sizin büyürken önce kendinizi sonra birini sevmeniz git gide zorlaşır. Sevmeyen sevilmeyen insan bayağılaşır, çürür.



Korkuluk gibi yaşayan adam

Meksikalı Juan Rulfo, yaşadığı kadar yazan biri değil ne yazık ki. Fakat onun, kaleme aldığı az sayıdaki yapıtıyla pek çok ismi etkilediğini söylemek lazım. Ülkesi Meksika ve Latin Amerika edebiyatının önemli isimlerinden olan Rulfo'nun tek romanı Pedro Paramo.

 



Kolombiyalı gözler altında

Birisine bir hikaye anlattığınızı ve sonra sizi dinleyen kişinin hikayenizi çaldığını düşünün. Yalnızca karakterlerinizi, verdiğiniz ayrıntıları, gözünün önünde canlandırmak için uğraştığınız renkleri yürütmekle kalmıyor, bir de hikayenizden yola çıkarak yazdığı romanla edebiyat tarihine geçiyor.



Etiyopya kralının gözlerine bakmak

Edebiyat dünyamızın saygın öykücülerinden Mustafa Balel, geçtiğimiz aylarda yeni bir öykü kitabı yayınladı: Etiyopya Kralının Gözleri… Balel, edebiyatımızı takip eden okurun da bileceği gibi, 70’li yıllardan bugüne edebiyat ortamımıza büyük emek verdi; çeviriler yaptı, ansiklopedilerde çalıştı, o güzel Öykü Dergisi’ni çıkardı.



Uygarlık, krediler ve kocalar

İlk kez 1954’de yayımlanan Küçümseme, Alberto Moravia’nın, 20. yüzyılın ortalarında Avrupa’da değişmeye başlayan sosyal ve kültürel değerleri, bir evlilik üzerinden okumaya, yorumlamaya çalıştığı analitik bir metin.



Tanrılar arasında

Friedrich Dürrenmatt’ın Dedalus Yayınları tarafından yayımlanan romanı Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi, okuyucuyu kurduğu atmosfer ve giderek uzayan yapısıyla altüst eden bir kitap.

 



Dikkat Burroughs var! (III)

Yine Burroughs, yine “baştan savma bir metin” ve “konu bütünlüğü olmayan” bir kitap (!) Yazarın anlam bütünlüğünü yıkmak için uğraştığını süzemeyenlerin ve uygarlığın yarattığı kalıp edebiyata bindirmelerini kavrayamayanların “haklı” suçlamaları karşısında gülünmez de ne yapılır?



Aklın hayal dediği, hayalin akıl ettiği

Yaşamın içinde yuvarlanıp giderken değişimi, bitişi, yitişi algılamamızı engelleyen bir duyarsızlık imdadımıza yetişiyor çoğu zaman. Kabul etmek zor çünkü. Artık her şey farklı, demek. İlk yaz lafını artık kimselerin kullanmadığını, sonraları bahardan da geçtiğimizi, sevdiğimiz insanların, sokakların, ev içlerinin birer birer eksildiğini idrak etmek.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.