Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Beyaz Kale

Beyaz Kale Venedik’li bir tüccarın kendisine fiziksel olarak çok benzeyen fakat karakter olarak çok ayrı olduğu Hoca’yla arasında geçen psikolojik savaşı anlatan bir roman. Fakat bu; bahsi geçen psikolojik savaşın fiziksel boyutunun olmadığı anlamına gelmiyor. Arka fonda ise 1600’lü yılların ikinci yarısındaki IV. Mehmet padişahlığındaki Osmanlı İmparatorluğu var.


Anı havasında bir kitap.

Kitabı uzun zamandır alıp okumak istiyordum. Muazzez İlmiye Çığ hakkında da yazıları ve çalışmaları ile ilgili olarak pek çok yerden bir çok şey öğrenmiştim. Bu durum merakımı daha da arttırdığı için kitabı kapıma geldiği gün bitirdim.


Bir efsaneyi yeniden keşfetmek

Kolektif hafızanın derinliklerinden çıkıp gelen bir isim: Marcel Schwob.


Neoliberal Küreselleşme bitti

Küreselleşmeyi kabaca bir sistemin kendi sınırlarını aşması olarak tanımlamak mümkün. İkinci dünya savaşından sonra başlayan tartışmalar 1960’lardan itibaren Avrupa’da sosyal devleti öne çıkardı. Özellikle Almanya merkezli bu yapı daha sonra farklı ülkelerde kendini gösterdi. Ve dünyanın birçok ülkesi için örnek oldu.


İlk romanlar Everest'e

Everest Yayınları, ‘İlk Roman Yarışması’nın beşincisini düzenliyor. Seçici kurulu Müge İplikçi, Semih Gümüş, Erendiz Atasü, İnci Aral ve Cemil Kavukçu’dan oluşan yarışmanın ödülü 3 bin TL. Daha önce hiçbir edebi türde kitabı yayımlanmamış yazarlar, ödül almamış ilk romanlarıyla yarışmaya katılabiliyor. Kazanan roman ayrıca ekim ayında Everest Yayınları tarafından yayımlanacak.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.