Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Tehlikeli "sevgi" evreni

“Bora Abdo’nun yazdıklarını neden seviyorsun?” gibi bir soruyla karşılaştım birkaç ay önce. Sorunun saçmalığını geçelim; zira Abdo metinlerini sevmek için herhangi bir neden arayacak değilim. Ne vakit çıkacağını kollamasam da, yeni kitapları beni buluyor bir şekilde.



Kalbimin gökkuşağı

Bir kavram olarak çok evrensel ancak bir yandan da toplumsal rollere sıkıştırılmış olan aşk, edebiyatın da en yaygın temalarından biri. Fakat gelin görün ki, aşk hikayeleri çoğunlukla kadın ve erkek kahramanların arasına sıkıştırılmış halde. Hele Türkçede eşcinsel aşk hikayelerine pek sık rastlamıyoruz.



O duyu henüz keşfedilmedi

Filozof Henri Bergson, hayatın başlı başına canlı bir devinim olduğundan bahseder. Buna göre hayat dümdüz bir yol değil, karşınıza çıkan farklı patikalarıyla her an bambaşka yerlere gidecek bir devinimdir. Bu devinimin içinde sizi o durağan yoldan çıkaracak, hayatınıza gerçek anlamıyla yön verecek şeyse “yaşam gücü” ya da “yaşam atılımı” olarak dilimize çevrilen Élan Vital’dir.



Mürekkep yalamış bir gelinciğin sonu gelmez maceraları

İnsanın içinde gizli bir yerlerde gerçeğin kurguyla harmanlandığı tarihi anlatılara karşı önüne geçilemez bir merak var. Hele bu anlatılar fantastik öğeler de barındırıyorsa, al gözüm seyreyle denecek bir temaşa ortaya çıkar. Buna bir de tefrikanın o sabahları erkenden uyandıran güzelliğini ekleyin. Halil Babilli’nin Bin Yıllık Hemşehri’si tam da böyle bir fantastik roman.



Tarihten daha fazlası

Bütün kitapların harf üzerine harf eklenerek yazıldığı bilinir. Yazılan her cümle, o kurgu eserde bir gerçeklik yaratır; olanlar ve olacak olanlar kağıda dökülür.



Kendine sığınanların öyküleri

Bir yazarın ilk kitabını okumak, okur için yeni bir heyecan anlamını taşıyor. Yeni bir dille, dünyayla, yepyeni kahramanlar ve onların hikayeleriyle tanışmak büyük şans. Günümüzde çok sayıda yeni kitap yayımlandığı için her birine yetişmek zor ancak bu yazıda söz edeceğim kitapla tanışabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum. Çerçialan, Gamze Arslan’ın ilk kitabı.



Kadın kadına öyküler

Kadının halinden kadın anlar, derler. Bu hal, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın en medeni ülkelerinde dahi karşımıza çıkan bir anlama biçimi doğurur. Ortak payda olan kadın olmanın alt başlıklarında hep aynı konular sıralanır.



Yaşamdan ne kalıyor bana?

Mattis'in hayatı hem en eski hem en iyi arkadaşı olan ablasıyla (Hege) oynadığı iki kişilik bir oyun gibidir. Benzer diyaloglar, durmadan doğup doğup batan güneş, mevsim geçişleri... Alışkanlığın verdiği duyarsızlıkla mutludur. Fakat ani bir aydınlanmayla, Hege'yi kaybedersem ne yaparım, endişesine kapılır. İki kişilik bir oyun oynamanın işte böyle riskleri vardır.



ÇizgiRoman // Tenten, tarihsiz bir edebiyat ülkesinde!

Romancılığıyla bildiğimiz Tom McCarthy’nin Tenten’le ilgili bir kitabı yayımlandı.



Gecenin sessizliği, çizgilerin sesi

Olup bitenlerden çizgiler çıkarmak da, onları ayakları yere sağlam basan bir öyküye dönüştürmek de zahmetli iş. Tuncer Erdem’in çizgilerinde ve kaleme aldıklarında bunun altın oranını bulmak mümkün. Söz ve çizgilerinde, hem duruluk hem de incelik var; ürettiği her şey böyle.

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.