Arşivi
1965 ile 1975 yılları arasında İstanbul Ansiklopedisi’ne madde hazırlayan arkeolog, müzeci ve yazar Erdem Yücel, Koçu’nun çalışma yöntemleri ve yayının oluşumuna dair tanıklıklarını anlatacak: “Reşad Ekrem Koçu’yu 1952 yılında Vefa Lisesi’nde tanımıştım.
Patricia Higsmith’i nasıl bilirsiniz? Gerilim/cinayet/ polisiye romanlarının kraliçesi gibi basmakalıp laflarla da adını anıp geçebiliriz elbette. Oysa bu türlerin edebiyat dünyasında bugünkü konumunu kazanmasında öncü isimlerden biri o.
Bu yıl 4.’üncüsü düzenlenecek olan “Uluslararası Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri” 22 Şubat’ta Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde kitapseverlere kapılarını açıyor.
Güney Amerika ülkelerinin meşhur edebiyat ortamlarında ateşli tartışma konuları vardır; “Marquez mi büyüktür yoksa Asturias mı?”
Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali’nin on birincisi 12 Şubat 2019 Salı günü başlıyor. Onursal Başkanlığı’nı Doğan Hızlan’ın yaptığı Uluslararası İstanbul Şiir Festivali’ne bu yıl, 12’si yurtdışından, 11’i Türkiye’den olmak üzere toplam 23 şair ve yazar katılıyor.
Selim İleri'nin önsözüyle yayımlanan Dün Dündür'de Mehmet Barlas, hayat öyküsünü, meslek anılarını, sanat ve siyaset dünyasında kurduğu dostlukları, bir başka gazeteciyle, Göksan Göktaş'la paylaşıyor. Türk siyasetinin yaşayan en önemli tanıklarından Mehmet Barlas'ın kitabını okumak aynı zamanda yakın tarihin incelikli bir okuması anlamına da geliyor aslında.
Kahramanların ölümünden bahsedilen yaşadığımız bu çağ, kendine has kahramanlar yaratıyor olamaz mı? Handan Acar Yıldız, Açık Unutulmaz Mikrofan'da kalbi kırık ama yenilmeyen insanların hikayesini anlatıyor. Dargın ama hayatta kalmak konusunda ısrar eden, bütün çelişkileriyle yaşamı duyumsayan ama vazgeçmeyenlerin...
Handan Acar Yıldız
KETEBE
New York Times başta olmak üzere pek çok farklı seçkide 2018'in en iyileri arasında kendine yer bulan ve pek çok eleştirmen tarafından "edebi bir fenomen" olarak yorumlanan Asimetri, gençlik-yaşlılık, eşitlik-adaletsizlik, Batı-Orta Doğu gibi asimetriler arasında gücün nasıl keskinleştiğini birbiriyle alakasız iki öyküyle anlatmayı başarmış bir roman.
İskoç dedektif John Rebus yeniden iş başında ama bu kez kendi topraklarından uzakta, Londra'da. Çünkü kurbanlarını ısıran ve bıçaklayarak öldüren bir "kurtadam" geceleri Londra sokaklarında kendine yeni kurbanlar seçiyor. Rebus için kendisine tamamen yabancı sokaklarda katilin izini sürüp cinayeti çözmek zorlu ve tehlikeli olacak.
Masallara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olmalıyız ki son dönemde dünyanın farklı ülkelerinin masalları peş peşe yayımlanıyor ve okurlardan da büyük ilgi görüyor. Bu kitap sevdiğimiz masallara biraz farklı bir yönden bakıyor; masalların hem kuşaklar hem de farklı kültürler arasında akıp giden, evcilleşen değişimine sihirli bir ayna tutuyor.
