Eleştiri Arşivi

Eleştiri
İlk romanı Git Kendini Çok Sevdirmeden’i yayınlamasından on yıl, roman yazmayı bıraktığını ilan etmesinden bu yanaysa üç yıl geçmişti ki, Tuna Kiremitçi yeni romanı Gönül Meselesi’yle tekrar karşımızda.

Kafam çok karışık. Aslında gündelik hayatta da çok net biri sayılmam.

“Ve günler yürümeye başladı. Ve onlar, günler bizi yaptı. Ve bu şekilde doğduk biz, yani günlerin çocukları, sorgulayıcılar, yaşamı arayanlar.” (Mayalara göre Yaradılış)

İlkokul dördüncü sınıfta okul gezisiyle Dolmabahçe Sarayı'na gitmiştik. Gürültücü grubumuzun başındaki -tenini göstermeyen- ten rengi çoraplardan giymiş tıknaz rehber teyze, ezbere bildiği satırları çoğumuzun ilgisizliğine aldırmaksızın sıralıyordu. Gezmekten yorulduğumuz koca sarayda tonla kapısı kapalı oda vardı.

Hermann Broch'un Vergilius'un Ölümü’nün çevirisi hiç kuşkusuz 2012 yılının en önemli edebiyat olaylarından birisidir.

"Batılı olmayan kültürlerde, kendileri tarafından aktif olarak iletilen ama yetersiz biçimlendirilmiş bir modernleşmenin sonucunda, sekülerleşmenin ve dünyagörüşsel çoğulculuğun zorlamalarından kaçamazlar.

Punk şair, deneysel romancı, performans sanatçısı, anarşist, feminist olarak tanımlandı Kathy Acker. Ama o tüm bu sıfatlara karşıydı. Deneyselliği küçümsüyor, eril romanla alay ediyordu.

''Seni kirpiklerimle öldürürüm diyen yar
Aman sakın durmasın öldürürse öldürsün''
Hafız Divanı

Var olmayan bir cennette doğup, yaşayıp, ölebilir mi ya da öldürülebilir mi insan? Mümkün, bunların hepsi mümkün. Eğer Türkiye'nin doğusundaysanız, yok sayılmış ve zamanla unutulmuşsanız, sizin için sadece askerler ve devlet adamları tüm planları yapmışsa, sizin topraklarınız insanların yaşamayı değil, hep göçmeyi hayal ettiği yer olmuşsa...

Beden, simgelerden oluşmuş bir otobandır. Diyebilirim. Bir başkası, heykeltıraş elinden geçmiş bir mücverdir sadece diye tanımlayabilir. Kimi, ulvi bir manası olduğunu iddia ederken kimi derhal büyüyüp onu başarılı ve çalışkan bir porno star atölyesi haline getirmek için uğraşır.
