Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
Çoğu roman ve öykünün, gerçek hayatın aksine, bir odağı bulunur; olaylar bu odak doğrultusunda, bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde akar ve hikaye, odağa hizmet etmeyen detaylardan temizlenmiştir.

Evet hepsi yer, içer, kumuna hazine değerinde bıraktığı şeyleri saklar, oyun oynar ve çoğu zaman uyur. Dışarıdan bakıldığında yeterli bir özet.

Polisiye anlatılar, malumunuz, sadece bir cinayet vakası değildir, gazete haberlerinden ve adli raporlardan fazlasına ihtiyaç duyar; bir hikaye değeri taşımalıdır. Gerçekçi olmalı, o vehmi okura hissettirebilmeli ve sonuçları itibarıyla bize inandırıcı gelmelidir.

Fantastik edebiyatın önde gelen isimlerinden Ursula K. Le Guin, kurmaca metinleri dışında yazdığı pek çok denemeden biri olan “Rüyalar Kendini Açıklamalı” başlıklı yazısında, yazma deneyimi üzerinde durur; bir derginin “Yerdeniz Üçlemesi”yle ilgili kendisine sorduğu sorular vesilesiyle girdiği diyalogda şu cümleyi kurar: “Ben mühendis değil kaşifim. Yerdeniz’i keşfettim.”

Türkçeye ilk kez çevrilen 1945 Fransa (Lyon) doğumlu René Belletto, ülkesinde şair, yazar, senarist, film eleştirmeni, gitar hocası kimlikleriyle tanınıyor. Takma isimle yazdığı ilk romanı Le Temps Mort ile 1974 Jean Ray fantastik edebiyat ödülünü alan Belletto’nun, 2014 yılına kadar yirmi romanı yayımlandı.

2016’nın, bilimkurgu okurlarını sevindiren önemli sürprizlerinden biri de, İngiliz yazar John Wyndham’ın önde gelen iki romanının yayımlanması oldu. Önce Krizalitler, sonra da Triffidlerin Günü romanları yayımlanan Wyndham’ı çok önemli bir bilimkurgu uyarlaması vesilesiyle de tanıyoruz aslında.

Fidel Castro öncülüğünde gerçekleşen Küba Devrimi'nin dünya siyasi tarihinde her zaman özel bir yeri oldu. Kimi mitleştirmelere rağmen, 1958-1959'da yaşananlar bugün bile dilden dile dolaşmaya devam ediyor. Küba'nın, kimilerinin “kutsal mekanına” dönüşmesi ise tam o yıllara dayanıyor.

Balıklarla normalden biraz daha fazla ilgilenenlerin başucu kitaplarını -özellikle telif eserler söz konusu olduğunda- maalesef bir çırpıda sayabiliriz.

İskoçya’nın Edinburg kentinde yaşayan Kate Atkinson, 1951 İngiltere’de -York’ta- doğdu. 1974’te İngiliz edebiyatında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1981’de yazmaya başladığı kısa öykülerle Woman’s Own öykü ödülünü aldı.

John Cheever’la Sanki Cennetti Görünen adlı uzun öyküsünün eski bir baskısı vesilesiyle tanışmış, metne hayran kalınca da takibe almıştım. Ey Yıkılmış Hayaller Şehri adlı kitabının da Roza Hakmen çevirisiyle Everest Yayınları tarafından basıldığını görünce bu toplu öyküleri de hemen kitaplığa yerleştirmiştim.
