Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Balıkçılar boyunca yaşanan mevzuların altında Rus toplumunun demografik geçiş evrelerinden ikinci evreyi yaşamakta olması saklı. Doğurganlığın yüksek seyrettiği ve aynı anda tıptaki gelişmeler, aşı vb.

//php print_r ($fields); ?>
Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından Juniçiro Tanizaki, edebi serüvenine modern Batı edebiyatını model alarak başlar. Bu ilk dönemde Batı’ya takıntı derecesinde hayran, gelenekle yeni arasında sıkışmış bireyleri hikaye eder.

//php print_r ($fields); ?>
Ev yaşamında kardeşlik, vazgeçme imkânının olmadığı en uzun ilişki biçimdir. Ve evdeki iki çocuk arasında yaşanan çatışmalar birçok ebeveynin ortak sorunlarından birisidir. Bitmeyen çekişmeler, kavgalar, zıtlıklar kardeşliğin ilişki biçiminde ister istemez olur. Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen iki kardeş arasındaki bağ her daim görünenden çok güçlüdür ve paha biçilmezdir.

//php print_r ($fields); ?>
“Şiir masumluğun yeniden ele geçirilmesidir” der Octavio Paz. Bunun için başlangıca yani söze gideriz. Üstü örtülmüş bir güzelliği yeniden görünür kılmak için sözün hakkı bizi beklemektedir. Mustafa Köneçoğlu’nun sekiz yıl sonra yeniden basılan ilk kitabı Söz Hakkı, bir şairin gerçeklikle ve dünyayla kurduğu bağın hem oluş hem de eriş sancılarına odaklanan bir şiirler toplamı.

//php print_r ($fields); ?>
Tatil sona erdi, okullar açılıyor; şehirler eski nüfuslarına kavuştu, yeni dizilerin ilk bölümleri görücüye çıkıyor, iddialı filmlerin fragmanları birer birer dönmeye başladı… Yayınevlerinden kitapçı raflarına doğru olan akışın hızı da “normale” dönmeye başladı; ne de olsa eylül ayı, yayıncılık sektörü için de bir “yeni sezon” başlangıcı kabul edilir.

//php print_r ($fields); ?>
Boş gevezeliklere katılmayıp köşesinde bekleyen suskunlara ne zaman baksam, şöyle bir duyguya kapılırım. Sanki içlerinde muazzam bir hikâye birikmektedir. Anlatmak için bir çılgınlık anını bekler gibidirler. O an bir türlü gelmez ve onlar da dillerini tuttukça, sessizlikleri de gitgide koyulaşır. Bir hikâye oluşturup kâğıda dökmek de çoğu zaman böyle bir dürtünün sonucu mudur, bilemiyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Japonya’nın gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından olan Natsume Sôseki, Klasik ile Modern Japon Edebiyatı’nı ayıran ince çizginin ta kendisidir.

//php print_r ($fields); ?>
Chuck Palahniuk anlatıcı zekâsına ve “bakış”ına değer verdiğim bir yazar. Peki, Palahniuk’un kendisi yazarlığına değer veriyor mu, artık bundan emin değilim.
Yeni romanları, yeni hikayeleri art arda geliyor ama okurda yeni bir roman, yeni bir hikâye okuduğu hissi uyandıramıyor. Bir garip tat kalıyor geride. Kimselere itiraf edemediğiniz bir his.

//php print_r ($fields); ?>
Kitap tutkunları için, dikkat dağıtıcı her şeyden ve herkesten azade bir şekilde, kitaplarıyla aralarına hiçbir şey girmeden geçirdikleri zaman kadar kutsal olan bir şey varsa, o da kütüphanelerdir herhalde.

//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de spora, özellikle de futbola, toplumun geniş kesimlerince ne büyük bir düzeyde ilgi duyulduğunun tartışılması herhalde beyhude olur. Spor takipçisi, başta birinci futbol ligi olmak üzere gerek domestik (yerel) müsabakalara, gerekse Avrupa ya da dünya çapındaki büyük turnuvalara bir boş zaman aktivitesinden öte yaklaşıyor.
