Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Elçin Poyrazlar, Gazetecinin Ölümü adlı ilk polisiyesinin ardından, Kara Muska ile okurlarının karşısına yeniden çıkıyor. Gazetecinin Ölümü’nde, Washington’da gelişen politik bir olayın izini sürerken tanıştığımız Selin Uygar karakteri, Kara Muska’da bu kez İstanbul’da... Selin Uygar aslında bir gazeteci.

//php print_r ($fields); ?>
Kütüphaneler ve okur-yazarlık üzerine düşünen, dört yıl boyunca Borges’e kitaplar okuyan, Ahmet Hamdi Tanpınar hayranı Alberto Manguel’i hepimiz biliyoruz; hatta bu ismi, 2015 yılında bir söyleşi için geldiği Boğaziçi Üniversitesi’nde dinleme şansı bile bulmuştuk.

//php print_r ($fields); ?>
Nobel Edebiyat Ödülü’nün en güçlü adayları arasında sayılan Haruki Murakami, hiç kuşkusuz, Japonya’nın yaşayan en önemli ve en ünlü yazarı. Dünyanın hemen her köşesinde, –onlarca dilde– milyonlarca okuyucuyla buluşuyor. Türkiye’de de seviliyor Murakami romanları. 2004 yılından bu yana hemen her yıl yeni bir Murakami çevirisi mutlaka yayımlandı.

//php print_r ($fields); ?>
Seinfeld’in mizahının arkasında yatan büyük gücün, dizinin hiçbir şeyle ilgili bir dizi olmasından ileri geldiği rivayet edilir; kült televizyon dizisi, sezonlarından birinde bu tartışmaya da odaklanır. Karakterler Jerry ve George, bir televizyon programı yapmak istediklerinden bahsederler. Bu program, hiçbir şey hakkında olacaktır.

//php print_r ($fields); ?>
İlkokulda hepimize ilk öğretilen şeylerden biridir: Türkiye Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görmektedir. Bu sayede bir yanıyla Avrupa’ya eklemlenmeye çalışan Türkiye diğer yandan bir türlü Ortadoğulu damarından kurtulamaz. Bu yüzden bir Türkiyelinin Ortadoğu’yu görüşüyle, bir Avrupalının Ortadoğu’yu görüşü arasında bariz farklar vardır.

//php print_r ($fields); ?>
Bir yazarın eserlerini okumanın değil de, onun hayatına dair bilgi sahibi olmanın daha cazip geldiği bir zamanda yaşıyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Juan Carlos Martinez Barrio, İspanya edebiyatının yeni isimlerinden. Daha doğrusu yazmaya geç başlayanlardan. Düşler Kitabı da yazarın yayımlanan ilk ürünü. Romanın bel kemiğini oluşturan “sakın okuma” uyarısı ilginç ve bir o kadar da merak uyandırıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Yıllar yıllar önce Türkçeye çevrilen Bartleby ve Şürekâsı kitabıyla tanıdığımız İspanyol yazar Enrique Vila-Matas hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşmış, pek popüler olmasa da ismi okurlar arasında kulaktan kulağa fısıldanıp kitabı elden ele dolaşmış, yeni bir kitabının çevrilmesi içten içe umutla beklenir olmuştu.

//php print_r ($fields); ?>
Trendeki Kız’ın başarısı, Paula Hawkins’in kapalı kapılar ardında domestik şiddeti yaşayan orta sınıf kadın okurla kurduğu kızkardeşlik duygusuna dayanıyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Şu an gözlerinizi kapamanızı istesem, acaba hangi duygular gelir içinize, ne hissedersiniz? Heyecan, merak, üzüntü, özlem… Belki de “abhiman”; yani, sevdiğiniz biri tarafından kalbiniz kırıldığında yaşanan acı ve kızgınlık. Duygunun kökeninde üzüntü ve şok var ama hızla şiddetli ve yaralanmış bir onura dönüşüyor.
