Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
John Berger ve Selçuk Demirel işbirliğine daha önce Kıyıdaki Adam (1998), Katarakt (2011) ve Duman (2016) gibi kitaplarla tanık olmuştuk.

//php print_r ($fields); ?>
Çizgi romanlar yaşlılarla pek ilgilenmezler. Çocuklara yönelik olarak üretildikleri uzun senelerde “dede” imgesi dışında yaşlıları pek aklına getirmiş değillerdir. Eski çocuk dergilerinde torunuyla aynı esprilere gülen dede imgesi sık başvurulan klişelerdendir. Dedelerin, torunları için dergiyi satın aldığı, onlarla ebeveynlerinden daha fazla vakit geçirdiği düşünülmüş olabilir.

//php print_r ($fields); ?>
Sedef Betil’in üçüncü öykü kitabı Parçalar ve Zerreler okuyucusu ile buluştu. Betil, edebiyat için göreceli olarak geç sayılabilecek bir yaşta yazmaya başlamış bir yazar. Betil’in öykülerine bakıldığında çocukluğu, gençliği ve olgunluğu büyük bir titizlikle gözlemlediği ve bu tecrübesini ustalıkla kalemine yansıttığı görülüyor.

//php print_r ($fields); ?>
Oyun yazarı, şair ve çevirmen Aphra Behn, sadece İngiltere’nin değil, belki de dünyanın ilk “profesyonel” yazarı. Hayatını yazıyla kazanan ilk kadın olarak tarihe geçen Bayan Behn’den önce yaşamış kadın yazarlar ve şairler hiç kuşkusuz vardı ama onlar aristokrat ya da zengin ailelere mensup olduklarından, paraya ihtiyaç duymamışlar, salt kendi zevkleri için yazmışlardı.

//php print_r ($fields); ?>
Serkan Üstüner, Hükmen Mağluplar adlı ilk hikâye kitabının ardından Ötüken Neşriyat’tan çıkan ikinci kitabı Fazilet’in Tımarhanesinde Sekizinci Senfoni ile okuruyla buluştu.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Bir çocuk için bir kitabı anlamlı kılan ve heyecanla okumasını sağlayan şeylerden birisi içindeki macera ve mizah sosudur. Eğer bunu günlük hayatın akışına boyayabilirseniz bu çocuk için daha cazip bir kitaba dönüşür elbette. Selçuk Ceyhan’ın yazdığı Dünyayı Kurtaran İnek romanının da yaptığı tam olarak bu.

//php print_r ($fields); ?>
“Ölüm fazla kesindir; bütün sebepler onun tarafında bulunur.” E. M. Cioran

//php print_r ($fields); ?>
Yazın ince gömlekler, kışın kalın paltolar değil yaz kış şiir vardı vitrinde. Adam boyu kartonlara yazılırdı, çocuk eli boyunda harflerle. Önünde adamlar ve kadınlar birikirdi. Satılmazdı, satın alırdı ruhları şiir. Yeter ki bütün varlıklarıyla baksınlar vitrine. Gecenin camına böyle taş atılırdı. On beş günde bir değişirdi vitrin. Kolluk kuvvetleri gelmezse tabii.

//php print_r ($fields); ?>
Sınıflar arası gerilimlerin Doğu toplumlarını, Batı toplumları kadar derinden etkileyip dönüştürememesinin nedenlerinin başında Doğu’nun kent-kır gerilimini bir türlü aşamaması geliyor.

















