Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Şöyle diyor Tolstoy: “Her edebi eser, iki türden birine aittir; ya bir kahraman yola çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Hikâyeleri bambaşka saiklerle türlere ayıran birçok edebi otorite olmasına rağmen (Booker, Thomas, vb.) Tolstoy’un söylediğine pek az kişi karşı çıkabilir. Herman Melville’in Redburn kitabı da bir yola çıkış hikâyesi.

//php print_r ($fields); ?>
Sivaslıların içinde büyüdüm. Komşularımızın tamamına yakını Sivaslı idi. Sonbaharın başında, Sivas’tan bir kamyon dolusu erzak gelirdi sokağa. Komşu hakkı olarak biz de payımızı alırdık. Kurutulmuş meyve ve sebzeler, pestil ve pekmezler, bulgur, madımak… Askerlik çağı geldi çattı. Beraber büyüdüğümüz Sivaslı arkadaşlara “sizden kurtuluyorum” diye latife yapıyorum. Altı kan kardeşim var.

//php print_r ($fields); ?>
IRCICA, 57 üye ülkesi bulunan İslam Konferansı Teşkilatı’nın kültür sahasındaki ilk alt kuruluşu. IRCICA kurulduğu günden beri yürütmekte olduğu çalışmalarında İslam kültür ve medeniyetiyle ilgili birçok konuda araştırmalar yaparak bulduğu tüm değerli belgeleri araştırmacıların kullanımına sunuyor.

//php print_r ($fields); ?>
“İntikam mı yoksa gerçek mi?” Bu soruya muhatap kılar seyircisini meşhur intikam filmi Old Boy. Bir hakikat arayışçısı için yenilmek ve hatta ölmek pahasına “gerçek”tir cevap. Gerçek, intikamdan teskin edicidir çünkü. Quentin Tarantino, bu soruyu gerçeği reddetmek ve geçmişi yeniden yazmak pahasına ‘sonuna kadar intikam’la cevaplıyor gibi. Peki, geçmişten intikam alınabilir mi?

//php print_r ($fields); ?>
Çizgi romanları genelde kurguyla tanıyoruz; kahramanların fink attığı, sinemada veya edebiyatta yakalanamayan imkânların görsel ve metin kombinasyonunda kendini bulmasıyla sınırları zorlayan, mecrayı tam anlamıyla kullanan hikâyeleri çizgi romanlara daha çok yakıştırıyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Rowling’in artık yeni bir Harry Potter hikayesi yazmayacağını açıklamasını ve Harry Potter’ın 21 yaşına girmesini vesile ederek bu ayın Karasız Okur’unu uzun süreli etkileşim içinde bize dokuna dokuna bizi değiştiren, varlıklarının niteliği felsefi bir soru olan karakterleriyle bizi uzun vadeli ilişkilere sürükleyen kitap serilerine ayıralım dedik.

//php print_r ($fields); ?>
2000’li yılların hemen başında, bazı önemli riskleri göze alarak Antalya’dan İstanbul’a gelişimde, Anton Çehov’un Maksim Gorki’ye yazdığı mektubun da etkisi olmuştu. Çehov, Gorki’ye taşradan ayrılmasını, edebiyat çevresine yakın olmak için Moskova’ya veya Petersburg’a yerleşmesini öneriyordu söz konusu mektubunda. Gorki reddetmişti belki ama Çehov’un büyük şehir davetine ben icabet etmiştim!

//php print_r ($fields); ?>
New York Halk Kütüphanesi’nin namını duymak için kenti ziyaret etmeye gerek yok. Burası tüm dünyadaki en aktif kütüphanelerden biri.

//php print_r ($fields); ?>
Abdullah Harmancı yeni öykü kitabı “Behçet Bey Neden Gülümsedi?” ile okuyucularının karşısında. Günümüz öyküsü adına elbette sevinilecek bir haber bu. Öykü üzerine düşünen, mesai harcayan, hayata öykü penceresinden bakan bir yazarın yeni öyküleri ile buluşuyor olmanın tadını çıkarmak için “Behçet Bey Neden Gülümsedi?” kitabından notları bir araya getirmek gerekiyor.
