Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Belirsiz bir zaman, bilinmeyen bir ülke, anlamsız bir savaş, tekinsiz bir şato, yozlaşmış soylular, yoksul köylüler ve bütün bunların arasında kendi yolunu çizmeye çalışan naif bir genç... İşte böyle bir atmosferde geçiyor Kâhya ve Klara’nın hikayesi. Sürükleyici, eğlenceli, bir türe dahil etmenin zor olduğu, tuhaf bir roman.

//php print_r ($fields); ?>
Anı kitapları okumak keyiflidir; bildiğimiz, tanıdığımız insanlar ne yapıp etmiş, bugünlere nasıl gelmiş merak ederiz. Dedikoduyu da severiz tabii. Ama bizi anı kitaplarına asıl olarak çeken, son sayfa da çevrildiğinde bıraktığı histir.

//php print_r ($fields); ?>
Kriz ve çöküş anlarında insanların nasıl tepkiler vereceği, gayet normal olduğunu varsaydığımız davranışlarının ne yönde değişeceği ya da biz de o durumun içindeysek bunları kestirip kestiremeyeceğimiz büyük oranda belirsizdir.

//php print_r ($fields); ?>
Bertrand Russell’ın, eşzamanlı olarak okunabilecek Şeytan Banliyöde ve Mümtaz Şahsiyetlerin Kâbuslar

//php print_r ($fields); ?>
Olayları başka biçimde ele alabilen, “herkes gibi olmayan”, “önyargısız ve daha adil” insanlarla tanışmak, iç dünyamızda yeni tartışmalar başlatmaktan öte bir işe yaramamış olabilir mi acaba?

//php print_r ($fields); ?>
Kahvenin anavatanı Habeşistan’dır. Efsaneye göre Khaldi adında Habeşli bir çobanın keçileri tatmıştır ilk olarak bu kara-kırmızı meyvelerden. Keçilerin kemirdiği çalı bir arabica ağacıdır aslında.

//php print_r ($fields); ?>
Felsefeci ve siyaset bilimci Dorothee Elmiger’i kısa sürede Avrupa’nın önemli romancılarından biri haline getiren şey; günceli, uzak ve yakın geçmişle, politikayla ve kültürel sorunlarla bir arada ele alması. İlk kitabı Cesurlara Davet’te, bilinemezlik teması öne çıkarken; ikinci romanı Uykuyayatanlar’da ise ana izlek, bilme isteği.

//php print_r ($fields); ?>
1987 yılında Phosphore dergisine verdiği bir röportajda, “Bir yazar olarak işim, felsefenin temel meselelerini herkesin kolaylıkla anlayabileceği simgesel bir anlatımla erişilir kılmaktan ibarettir,” diyen Fransız yazar Michel Tournier’nin felsefi denemelerini içeren Düşüncelerin Aynası, yakın bir zaman önce Türkçede de yayımlandı.

//php print_r ($fields); ?>
Yayınevlerinin Osmanlı döneminde kaleme alınmış edebiyat metinlerine gösterdiği ilgi sayesinde, isimleri ders kitaplarında kalan, birkaçı dışında pek az eseri yeni harflerle yayımlanan pek çok yazar yeniden gündeme geliyor. Ahmet Rasim de bu yazarlardan -ve en önemlilerinden- biri.

//php print_r ($fields); ?>
Bizim buralarda edebiyatın herhangi bir dalında saygın bir yere gelmiş, yaşı da epey ilerlemiş bir yazarı bilgi veren tarafta görmeye alıştığımızdan olsa gerek, dünya edebiyatında derin izler bırakmış bir yazarı bir şiir grubunun toplantısında arkadaşlarının eleştirilerini dinlerken ya da evinde ödev yaparken hayal etmenin aykırılığı insana epey keyif veriyor.
