Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
İnsan bazı kitapları okurken müthiş bir üzüntüye kapılır. Çünkü bir daha asla, o kitabı ilk kez okumanın heyecanına ve hazzına erişemeyecektir. Bitsin istemez. Ama bir kere başlamıştır ve bitmesi gerekmektedir. İsmail Güzelsoy’un romanları insanı böyle bir kederle kucaklar. İnsan o romanları okurken kitabı da kendisini de güzelleştiren bir hüzne gark olur.

//php print_r ($fields); ?>
Britanyalı yazar Kazuo Ishiguro, Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasının ardından yaptığı konuşmada edebiyata dair evrensel fikirlerini birkaç cümlede, peş peşe sıralamıştı. Şimdiye kadar “büyük yazarlar”ın yaptığı gibi, edebiyatın geleceği için kimsenin itiraz etmeye yeltenmeyeceği ve söz söyleyemeyeceği Dostoyevski, Borges, Camus gibi yazarlara sığınmadı.

//php print_r ($fields); ?>
Pandemiden önce yapabildiğim endişesiz, serbest seyahatlerimden biri Tiflis’e idi. Tiflis, Sovyet mirasına yer yer sahip çıkan, yer yer de bu mirası reddeden yapısıyla ikircikli bir kent. Tarihin gördüğü en zalim liderlerden Stalin’in Gürcü olması ikircikli yapıyı pekiştiriyor.

//php print_r ($fields); ?>
Hayır, tabii ki korkmuyoruz. Özellikle elektriğin, televizyonun icadının ardından Vikinglere gönülden bağlı olduğumuz anlar bile var. Çocukken akıllı bıdık Viki’yi, büyüdüğümüzde ejderhasını eğiten Hıçkıdık’ı ya da koltukta usulca genişleyerek Odin soyundan gelen Ragnar ile Lagertha’yı seyrederken... Ortaçağın bu amansız topluluğunun birçok karakteristiği bize bakıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sokaklar giderek sessizleşiyor. Korona virüsü nedeniyle tüm dünyanın kendini evlere hapsettiği zamanlardan geçiyoruz. Zorunlu gönüllülükle… Dünyaya sığamayan, giderek daha da sosyalleşen, evde durmaktan kaçınan insanlık evden çıkmaktan kaçıyor.

//php print_r ($fields); ?>
"Rüyalar hakkında konuşmak, filmler hakkında konuşmaya benzer; çünkü sinema rüyaların dilini kullanır, yıllar bir saniyede geçebilir ve bir mekandan diğerine sıçrayabilirsiniz. Görüntülerin meydana getirdiği bir dildir bu.

//php print_r ($fields); ?>
Mustafa Çevikdoğan'ın ismini, yayına hazırladığı ve editörlüğünü yaptığı onlarca kitabın künyesinde görmeye alışık olsak da, müelliflerin adının yazıldığı ön kapakta görme saadetine de eriştik. Temiz Kâğıdı ismini verdiği kitabındaki on üç öykü, güncel Türkçe edebiyat rafımızdaki yerini aldı.

//php print_r ($fields); ?>
1987 Haziran’ı, 16 yaşımdayım; Ankara’dan Tire’ye, anneannemin evine gelmişiz. Şimdi takvime bakınca, Ramazan bayramı için gelmiş olmamız gerektiğini anlıyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Türkçenin büyük yazarlarının külliyatlarını tamamlamak, gerek edebiyat tarihimiz gerekse eleştiri tarihimiz içerisindeki topyekûn yerini belirlemek zaruri bir iş olarak duruyor bugünlerde...

//php print_r ($fields); ?>
Yabancısı olduğumuz yazarların kitapları Türkçeye çevriliyor peyderpey. Orijinali 2014’te yayımlanan ve 2016’da Finlandiya Edebiyat Ödülü’nü kazanan Beyaz Açlık, tam da Fin destanı Kalevala’nın tam çevirisinin (Everest Yayınları) raflara çıktığı günlerde yayımlandı.
