Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Selçuk Erdem’in çok sevdiğim bir karikatürü var: Editör, elindeki kitap dosyasını okumuştur ve karşısındaki koyuna, “Ama bütün kitap boyunca sadece ‘meee’ yazmışsınız?!” der şaşkınlıkla.

//php print_r ($fields); ?>
Hikâyenin ne işe yaradığı, varoluşumuzda neye denk düştüğü, neleri üstlendiği hâlâ cevabı aranan sorular. Kendi adıma varlığımızı hikâyelerle inşa ettiğimize, bir özne olarak kâinatı dolduran her şeyden ayrıştığımız andan itibaren, öz benliğimizde daha derinlere doğru bir tür geri çekilme hamlesi yaptığımıza inanıyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Iris Radisch, Andreas Maier’in Die Familie (Aile) kitabını anlatırken söze altmışlı ve yetmişli yılların Alman çocukluğunda, okuldaki toplama kamplarındaki ceset-bedenler, gözlükler ve saçlarla siyah beyaz filmleri düzenli olarak izlemek gerektiğinden bahsederek başlıyor (Die Zeit, 4 Temmuz): “Evde genellikle bunun hakkında kimseyle konuşamazdınız.

//php print_r ($fields); ?>
Kadınlar bilir; hangi endüstride olursanız olun, hangi ülkede yaşarsanız yaşayın eşitlik için -kimisi büyük, kimisi küçük ama mutlaka- çeşitli “savaşlar” vermeniz gerekir. Günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir adeta bu savaşlar. Öyle ki onları bazen görmezden geldiğimiz, “ne yapalım, hayat böyle,” deyip geçtiğimiz durumlar olabiliyor.

//php print_r ($fields); ?>
Seyrek Yağmur’daki bölümlerden birine Robert Bresson alıntısıyla başlıyordu Barış Bıçakçı: “Başarımız ne kadar büyükse başarısızlıktan o ölçüde kıl payı kurtulmuşuz demektir...”1 Sadece yaşama dair değil, Bıçakçı’nın bizzat kendi kelimeleriyle hesaplaşmasına dair bir cümle gibi gelmiştir bu bana hep.

//php print_r ($fields); ?>
TURKUVAZ KİTAP
“MANİFESTOSUNU KAPAKLARINDA TAŞIYAN KİTAPLAR”

//php print_r ($fields); ?>
Öncelikle neden KAPLUMBaA? Web sitenizde bir de tavşan simgesi var…

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat gerçekten büyülü müdür? Bunu epeydir düşünüyorum. Kendi adıma, edebiyatın beni bazen büyülediği, bazen neşelendirdiği, bazen üzdüğü, bazen düşündürdüğü vaki… Yine de kesin bir yargıdan yola çıkarak “edebiyat büyüleyicidir” diyemiyorum. Peki ya okumak en faziletli eylem midir? Bu konuda da büyük konuşmak istemem, hiç de değil.

//php print_r ($fields); ?>
İtalyan Rönesansı’nın Kısa Tarihi’ni görür görmez almamın sebebi, salgının başından beri “Batı Sanatı Tarihi” hakkında hayli kafa yormamdı. Kapakta Botticelli’nin çok meşhur bir resmine yer verilmiş: “Venüs’ün Doğumu”.
