Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Kurt Vonnegut, Türkiye’de denemeleriyle pek gündeme gelen bir yazar değil. Geçtiğimiz yıllarda ilk kez yayınlanan mezuniyet konuşmaları Daha Ne Olsun’un birkaç baskı yapması sevindiriciydi. Şimdi yine, Algan Sezgintüredi çevirisiyle, bir başka denemeler toplamı okurla buluştu: Ülkesiz Bir Adam.

//php print_r ($fields); ?>
Yazarların ve sinemacıların birbirleriyle mektuplaşmalarının kitaplaşmasına aşinayız. Karantina Günlerinde Evin E-Hali de böyle bir kitap, yazışmalardan ortaya çıkmış. Ama gerekçesi fazlasıyla kendisine has. Fikir nereden ve nasıl ortaya çıktı, biraz anlatabilir misiniz?

//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de zamanında çokça ilgi gören Texas, Teks, Tommiks (Orijinali Captain Miki) türevi çizgi romanların ülkemizdeki macerasını Sabitfikir’in geçen sayısındaki dosya içerisinde kısaca özetlemeye çalışmıştık (“Türkiye’de Çizgi Romanın Yeniden Yükselişi”, Sabitfikir #114, 2020).

//php print_r ($fields); ?>
Ertürk Akşun, son romanı Ve Kızın Adı Gece’de hem kendine, hem dönemimize hem de geçmişe dokunmuş. Bir kısmı 90’larda, diğer kısmı günümüzde geçen kitapta Ertürk Akşun, 70’lerin buhranlı dönemini de hikayeye katarak çok sesli bir senfoni oluşturmuş. Kelimelerle gerçeği, imalarla anlamı ve satır aralarındaki suskunlukla acıları anlatmış.

//php print_r ($fields); ?>
Zamanla pek bir korkutuculuğu kalmıyor, hatta sıkıcı hale bile gelebiliyorlar ama, benim lunaparklarda en sevdiğim kısım, korku tünelleri.

//php print_r ($fields); ?>
Hayali arkadaşlarınız olabilir. Onlarla tartışmaya da girebilirsiniz. Peki ya o hayali arkadaşlarınız dünya üzerinde şimdiye kadar kimsenin cevabını bulamadığı şeylerden bahsediyorsa ve siz daha on iki yaşındaysanız?

//php print_r ($fields); ?>
Alberto Manguel, edebiyata, tarih boyunca yazılmış olanlara, dünyanın geneline, insanlık haline karşı derin ilgisiyle, kıvrımlı, oyuncu, zengin yazı diliyle çağımızın önemli denemecilerinden biri. Borges’le, ömrünün başında (Borges’e kitap okuyarak) ve sonunda (Arjantin Milli Kütüphanesinin başına geçerek) kurduğu ilişkiyle de, en azından biz meraklılar için, önemli bir geleneğin sürdürücüsü.

//php print_r ($fields); ?>
Türk edebiyatında öyküyü Sait Faik öncesi ve sonrası olarak ayırırsak sanırım abesle iştigal etmiş olmayız. Sait Faik Abasıyanık’ın hazırladığı yazınsal zemin üzerine hızla artan kentleşmenin ve kent hayatının etkileri, bireyi önceleme, varoluşu öyküde sorgulama gibi modernist yaklaşımların 50’ler sonrasında öykünün çehresini değiştirdiğini görüyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Bir arkadaşımın arkadaşının anlattığı hikayede, kırklarına doğru bir sanat akademisinde çalışmaya başlayan, ilerleyen aylarda da öğrencilerin resim bilgisiyle kendi eksiklerini karşılaştıran bir memur yaşıyormuş. Bu görevli zamanla, işi hızlandırmak için ünlü tabloların kötü kâğıda basılı görüntülerini toplayan, topladıkça haletiruhiyesini dağıtan bir karaktere dönüşüyor.

//php print_r ($fields); ?>
