Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Özellikle son beş yılda, uluslararası yayıncıların Türk edebiyatının klasik ve çağdaş eserlerine yönelik ilgisi artmış durumda. Uluslararası okur, Türk edebiyatıyla daha çok haşır neşir olmaya başladı. En azından merak unsuru hareketlenmiş durumda.

//php print_r ($fields); ?>
Yayımladıkları yeni kitaplarıyla ilgili röportaj vermeyen ya da makul bir sayıda tutmaya özen gösteren yazarlar, söz konusu kitabın artık kendi yolculuğuna çıktığının daha çok farkındalar. Ne denirse densin, artık her okurun elinde farklı bir hikayeye dönüşebilir. Hatta yazarının belki de hiç istemediği bir çerçeveye sokulacaktır...

//php print_r ($fields); ?>
İçine düştüğümüz küçük veya büyük bataklıkların farkına varabilmemiz için, "içeride" ama "dışarı"dan bakan gözlere ihtiyacımız var. Ursula K. Le Guin'in gözleri gibi. Duvar, sınır, tanıdık-yabancı, erkeklik-kadınlık, kapitalizm, meta fetişizmi, evlilik, cinsellik... O kadar çok bataklık var ki. Gözetim mekanizmaları, kapatılma, özgürlük, biz-onlar...

//php print_r ($fields); ?>
Kayıp Zamanın İzinde serisiyle dünya edebiyatının klasiklerinden olan Fransız yazar Marcel Proust’un, kendi kitabını öven eleştirilerin yayımlanması için gazetelere para verdiği ortaya çıktı.

//php print_r ($fields); ?>
Kadının halinden kadın anlar, derler. Bu hal, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın en medeni ülkelerinde dahi karşımıza çıkan bir anlama biçimi doğurur. Ortak payda olan kadın olmanın alt başlıklarında hep aynı konular sıralanır.

//php print_r ($fields); ?>
Göç, ayrılık, travma, acı, savaş, yas… Bastıkları yeri inleten kelimeler bunlar. Sinemada, edebiyatta, müzikte, kısacası sanatın her dalında da sıkça rastladığımız temalar. Böylesine sık rastlaşma, bu zor yaşantıları bir sağaltma yöntemi olarak da görülebilir.
