Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de pek bilinen, tanınan bir edebiyat değil Fin edebiyatı; ve görünüşe bakılırsa, çok da rağbet görmüyor. İskandinav edebiyatı, Türkiye’deki etkisini gerek polisiyeyle gerek dram türünde romanlarla genel olarak gösteriyor aslında ama özellikle İsveç ve Norveç edebiyatının bilinirliği ve okunurluğunun yanında Fin edebiyatının birkaç adım geride kaldığı apaçık görülüyor.

//php print_r ($fields); ?>
Hemen herkesin hayatında benzerlerinden ayrılan, kendine özel bir yer edinen kitaplar vardır. Bu bağ o kitabın yazarıyla ya da ana karakteriyle kurduğunuz duygudaşlıktan da ileri gelebilir, kitabı okuduğunuz zaman diliminde yaşadıklarınızdan da. O kitap bizim için özeldir, bizden başka kimsenin görmediği hayali bir arkadaşımız gibidir.

//php print_r ($fields); ?>
Tanrıların günün sonunda yeniden aşağıya yuvarlanacak bir kayayı sonsuz kez zirveye taşımakla cezalandırdığı Sisifos’u bilirsiniz. Onu farkındalığı yüksek bir insan olarak hayal eden Albert Camus, dünya denen kaos yumağının bir amacı bulunmadığını kabullenen bilinciyle, kaya yuvarlamanın diğer hiçbir eylemden farkı olmadığını idrak eden Sisifos’u mutlu biri olarak tasarlıyordu.

//php print_r ($fields); ?>
İspanyol yazar Juan Goytisolo, 86 yaşında hayatını kaybetti. Oldukça üretken bir yazar olan Juan Goytisolo'nun geride bıraktığı eserler arasında yirmisi roman olmak üzere toplam elli kitap bulunuyor.

//php print_r ($fields); ?>
Trendeki Kız’ın başarısı, Paula Hawkins’in kapalı kapılar ardında domestik şiddeti yaşayan orta sınıf kadın okurla kurduğu kızkardeşlik duygusuna dayanıyordu.
