Arşivi

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Alejo Carpentier, başka pek çok Latin Amerikalı yazardan daha az bilinen bir isim. Kaleme aldığı ve dünya çapında adından söz ettiren Bu Dünyanın Krallığı romanıyla aslında “büyülü gerçekçiliğe” dair tartışmanın fitilini ateşleyen edebiyatçı.

//php print_r ($fields); ?>
CerModern'in Ankaralı edebiyatseverleri yazarlarla buluşturan söyleşi dizisinin yeni konuğu Fırtına Takvimi, Sürgün Melekler ve Burada Mutlu Değilim gibi kitaplarıyla tanıdığımız, son olarak Belki Yarın adlı öykü kitabıyla okurun karşısına çıkan Jale Sancak.

//php print_r ($fields); ?>
Kahramanlarını çürümüş ve itici algılanabilecek bir dünyanın içine yerleştiren kara filmler, 1950'li ve 60'lı yıllarda başta Amerika olmak üzere dünyanın hemen her yerinde epey popülerdi. Fakat o günlerde de edebiyat ve sinema arasındaki işbirliği bugünkünden farklı değildi elbette. O günlerde de sinema edebiyattan epeyce faydalanıyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Dan Brown'un yeni romanı Origin'in sınırlı sayıda basılacak özel baskısının kapağı bir yarışma ile belirlenecek. İnternet üzerinden alınacak başvuruların ardından Dan Brown başvuran tasarımlar içinden altı tanesini seçecek ve bu altı tasarım sosyal medya üzerinden halk oylamasına sunulacak.

//php print_r ($fields); ?>
Josh Malerman Kafes adlı ilk romanıyla korku edebiyatına yeni bir soluk getirdiğinde, ilk merak edilen, bir devam romanının gelip gelmeyeceği ve sıradaki eserin de Kafes kadar güçlü bir kurguya sahip olup olmayacağıydı.

//php print_r ($fields); ?>
Bulgar yazar Georgi Gospodinov’un Hüznün Fiziği romanı açılırken Pessoa’ya, Gaustin’e, Borges’e, Augustinus’a, Flaubert’e, Eliot’a ve Hemingway’e selam veriliyor. İlk işaretleri almış oluyoruz böylece. Roman ilerledikçe anlıyoruz ki selam verilen her yazarın üslubundan, tarzından biraz biraz var aslında bu romanın çatısında.
