Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ayrıntı Yayınları, 2011’den bu yana A. Ömer Türkeş editörlüğünde Türkçe Edebiyat Dizisi çıkarıyor. Şimdiden birçok yeni roman bu seriye katıldı ve edebiyatımıza çeşitlilik, boyut kazandırdı.

//php print_r ($fields); ?>
Tolstoy mu, Dostoyevski mi? Öyle kolayca cevaplanabilecek bir soru değil George Steiner’ın ortaya attığı. Belki ilk başta, Tolstoy’a ya da Dostoyevski’ye belli bir “yakınlık” hissiyle cevap verilebilir ama bu cevabın peşi sıra sorulabilecek “Peki neden” sorusuna birkaç cümle ile açıklama getirmek bir hayli zorlayıcı olabilir; oturup hakkında pekala bir kitap bile yazılabilir.

//php print_r ($fields); ?>
80’lerde çocuk, 90 ve 2000’lerde genç olan bizler, 68’lilerin ve darbe şahitlerinin hakkımızda ne düşündüğüne pek umar vermeyiz. Şüphesiz, miladın başından bu yana her kuşak acılarını mitleştirmiş, geçmişlerinin çivilenerek öldürüleceği çarmıhı sırtında taşıyan 'Nasıralı'nın çilesini aratmadığına kati suretle inanmıştır.

//php print_r ($fields); ?>
Bütün Mehmet Güreli’ler aynı kişi mi, bir kişilik bölünmesi mi söz konusu olan yoksa birçok kişiliğin aynı bedende toplanmasından mı söz ediyoruz, bilmiyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Cehennemin dibine kadar yolumuz var! Bu cümleyi bir inceleme yazısında söyletecek yazar olsa olsa Dan Brown olurdu.

//php print_r ($fields); ?>
David Foster Wallace’ı ilk okuduğumda, o çoktan kendini öldürmüştü.
Asmış.

//php print_r ($fields); ?>
Tsukuru Tazaki, tren istasyonunundaki banklardan birinde oturuyor. Zamanı olup yapacak bir şeyi olmadığında, düşünmek istediğinde öyle yapar. Büfeden aldığı kahveden bir yudum aldı. Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları'nın 19. bölümündeyim, romanın sonu yakın. Haruki Murakami, burada hikaye anlatıcılığına Brechtvari bir ara veriyor:

//php print_r ($fields); ?>
Feridun Zaimoğlu altmışlı yıllarda Almanya’ya çalışmak için giden ailelerden birinin oğlu. 1965 yılında annesinin kucağında Münih’e vardığında henüz beş aylıktı. Evde sadece Türkçe konuşuluyor, Türkiye anlatılıyordu. Okula başladığında neredeyse tek kelime Almanca bilmiyordu. Ama öğrenmek zorundaydı. Çünkü öğrenmezse öğretmeni onu sınıftan atacağını söylemişti. O da öğrendi.

//php print_r ($fields); ?>
Yeong-hye bir geceyarısı bunaltıcı rüyalardan uyandığında, kendini bir vejetaryene dönüşmüş olarak bulur.

//php print_r ($fields); ?>
Sonlar, varılan hedefi olmasa da, bir bitişi ve tükenişi çağrıştırır çoğu kez. Ama öyle sonlar vardır ki, yeni bir sürecin, yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Sonuncu, böyle bir tersinleme zemini üzerinde gelişiyor.
