Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Yazarlarla yapılan etkinlikler konusunda, diğer şehirlerde ikamet edenlere göre en şanslı olanlar kuşkusuz İstanbullular. Hemen hemen her hafta bir yazarın imza gününe ya da bir söyleşisine denk gelmek mümkün. Ancak diğer bazı şehirlerden gelen ve gün geçtikçe sayısı artan haberler, İstanbulluları bir süre sonra kıskandırabilir!

//php print_r ($fields); ?>
Paris’te, Kuzey Afrikalı Müslüman ve Yahudi toplulukların yaşadığı bir semtte işlenen vahşi bir cinayetle başlayıp ikinci nesil göçmenlerin sorunlarına açılan Arab Jazz romanında Karim Miské, suçu üreten dünyanın zafiyet ve karmaşıklığını sergiliyor.

//php print_r ($fields); ?>
Bilindiği üzere 12 Haziran'da Amerikan tarihinin en kanlı saldırılarından biri yaşanmış ve Orlando'da bir gece kulübüne düzenlenen saldırıda 50 kişi hayatını kaybetmişti. Çizgi roman sanatçısı ve senarist Marc Andreyko Facebook üzerinden saldırıda hayatını kaybedenleri anmak üzere bir çizgi roman projesi yapma teklifini öne sürdü.

//php print_r ($fields); ?>
Okumak dendi miydi nedense evvela roman okumak gelir akla. Öykü ise nedense romandan ayrı bir yerde durur ve okuru da kendine hastır. Kimi okurlar da öyküye önyargıyla yaklaşır, bir romandan alacakları tadı öyküde bulamayacaklarına inanır nedensiz yere. Oysa öykülerin de kendilerine has biçimleri ve lezzetleri var. İşte öykü okumak için 6 geçerli sebep:

//php print_r ($fields); ?>
“Neyin hikâye, neyinse hikâye kılığına girmiş hakikat olduğunu kim bilebilir?” David Eddings bu cümleyi yazarken fantastik edebiyatın, özellikle de Ursula K.

//php print_r ($fields); ?>
Kitaba bir nesne olarak da düşkün olanların, genel olarak kırtasiyeye de hep farklı bir gözle baktıklarını iddia edebiliriz gibi geliyor bana. Tutkunun boyutu ve yönelimi farklı olabilir ama mutlaka vardır sanki.
