Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Düşünce Özgürlüğü Bülteni (29 Ocak)

- Türkiye, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, 2015’te de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) hakkında ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine ilişkin en fazla karar verilen ülke oldu. AİHM’in, 2015’te verdiği 28 ifade özgürlüğü ihlali kararının 10’unu Türkiye’den gelen davalar oluşturuyor.

 


Kararsız Okur: İntikam melekleri uçarken başımızın üstünde

İntikam, kan, şiddet, gerilim... Kulağa çoksatarlar dünyasından bir şeymiş gibi geliyor değil mi! Biraz öyle, ama bir yanıyla da hiç değil. Kadına şiddetin tersine çevrildiği yeni bir hikaye etme tarzı gelişmeye başlıyor yavaş yavaş dünya edebiyatında. Kadınlar, bir yandan onlara uygulanan toplumsal şiddeti kurcalarken bir yandan da intikam meleklerine dönüşüyorlar bu hikayeler aracılığıyla.


Shakespeare rüzgarı artık Çin'de de esecek

Mao döneminde yasaklanan Shakespeare, Çin’de yeniden sergileniyor. Bu kapsamda Royal Shakespeare Company Çin’deki ilk büyük turnesini bu yıl gerçekleştirecek.

 


Masumiyet Müzesi, Somerset House'da kapılarını açtı

Orhan Pamuk'un aynı adlı romanından yola çıkarak İstanbul'da açılan Masumiyet Müzesi, 27 Ocak'ta kapılarını Londralı sanatseverlere açtı.


!f İstanbul'da edebiyat ve sinema buluşması!

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 18-28 Şubat tarihlerinde İstanbul’da, 3-6 Mart tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Bu yıl on beşincisi düzenlenecek olan festivalin bazı filmleri, edebiyat severlerin özellikle ilgisini çekecek gibi görünüyor.



Masumiyet Müzesi’nin İstanbul’u

 


Fransa'daki karikatür festivalinde kadının adı yok

Fransa’daki karikatür festivali The Angoulême, çizgi roman alanında yaşam boyu başarı ödülü vermek üzere, 30 kişilik bir aday listesi oluşturdu. Fakat listede tek bir kadın çizere bile yer vermedi. Üstelik gelen eleştirileri de “Çizgi roman tarihine baktığımızda çok az kadının çalışma yürüttüğünü görürüz,” diyerek yanıtladı.

 


Yarı-distopik bir üstkurmaca

Ben Lerner’ı Türkiye’de ilk romanı Atocha’dan Ayrılış’la tanıyoruz. Yazarın kendisini merkeze koyarak ele aldığı bu romanda bir başkası olma, diğerlerine karşı farklı görünme kaygısı üzerinden genç bir sanatçının hayatı anlatılır. Jonathan Franzen ve Paul Auster’ın övgüler yağdırdığı bu kitap kısa sürede popülerleşti ve “2011’in en iyi romanı” sıfatını hak etti.


En güzel "Seni seviyorum" anı

Yayımlanan ilk romanı Trendeki Yabancılar, aynı yıl içerisinde Alfred Hitchcock tarafından sinemaya uyarlanan Patricia Highsmith, televizyon ve sinemadaki popülaritesini o zamandan beri hiç kaybetmedi; eserleri perdeye uyarlanmaya devam ediyor. 65 yıldır sinemayı etkileyen Highsmith, bir yüzyıl kadar daha “polisiye romanın filozofu” olarak yönetmenlere ilham verecek büyük olasılıkla.


Kendi içine bakan şiirler

Ömer Aygün 90’lı yıllardan bu yana şiir çevrelerinde yer alıyor. Felsefe eğitimiyle birlikte çeşitli yayınevlerinde editörlük yapmayı sürdürmüş, yakın bir zaman önce de Stéphane Mallarmé üzerine çok değerli bir kitap hazırlamıştı. İlk şiir kitabı Taş Gün Ömer Aygün’ün felsefecilere özgü mesafeli bakışını, kavramsal düşünme tarzını ve soğukkanlılığını yansıtıyor. 160.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.