Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
İkinci Dünya Savaşı öncesinde ABD’li bir yazar ziyaret eder Yunanistan’ı. Yazarlık kariyerinin doruğunda, çalışmaya yirmi yıldır hiç ara vermediğini fark etmiş, bir yıl sürecek bir yolculuğa çıkmıştır. Önce, dönemin diğer ABD’li sanatçı ve entelektüelleri gibi, bir mabede dönüşen Paris’te zaman geçirir, ardından kendisini bir “Amerikalı vahşi” olarak hissedeceği Yunanistan’a geçer.

//php print_r ($fields); ?>
Temmuz 2014’te kaybettiğimiz, apartheid rejimi karşıtı edebi bilincin en verimli temsilcilerinden Nadine Gordimer, şiiri ve kurmaca düzyazıyı “içeriden tanıklık” olarak tanımlar.

//php print_r ($fields); ?>
“İçinde şiirlerimin olduğu siyah bir defterim var,” diye yazmıştı Roger Waters, Pink Floyd’un 1979 tarihli The Wall albümünün “Nobody’s Home” şarkısında.

//php print_r ($fields); ?>
Fransa’nın en saygın roman ödüllerinden biri olan Prix Medicis’nin, 2015 En İyi Yabancı Roman Ödülü'nü Daha adlı romanıyla Hakan Günday kazandı.

//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Homeros'u niçin okuyorsunuz?

//php print_r ($fields); ?>
Umberto Eco, Sıfır Sayı’da –bir kez daha– komplo teorileri üzerine kurgulanmış, ciddiyetle mizahı harmanlayan bir hikaye anlatmış. İki aylık anlatı zamanına İtalya tarihinin pek çok önemli olayını sığdırmasına rağmen Eco’nun diğer romanlarına kıyasla –hacim anlamında– kısa bir roman bu.

//php print_r ($fields); ?>
Nobel Ödüllü şair Pablo Neruda’nın 23 Eylül 1973’te hastaneye kaldırılması ve aynı gece hayatını kaybetmesinin arkasındaki gizem, uzun süredir sevenlerinin ve aktivistlerin kafasını kurcalıyordu. Neruda’nın ölümünün şüpheli bulunmasının ise iki nedeni vardı: Neruda’nın kanser hastası olduğu biliniyordu ancak bu hastalık, hayati tehlike yaratacak bir seviyede değildi.
