Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Binlerce sayfadan daha ağır bir novella

Çocukken, sözlerini anlamadan dinlediğiniz o aşk şarkısını düşünün. Müziği güzel, ezgisi güzel, düşününce götürdüğü yerler güzel. Henüz bilmediğiniz bir dilde yazılmış müziğiyle hayran bırakan bir şarkı. Asıl sorun, dili öğrendikten sonrası. Bunun aslında bir aşk şarkısı değil, yaralardan notalanmış kalp çarpıntılarının ağır aksak ritmi olduğunu öğrenmeye ne zaman hazır olur bu çocuk?


Ne kadar bilim, ne kadar kurgu?

Andy Weir aslında bir programcı - birçok şirkette yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Hayat hikayesinin bizi ilgilendiren kısmı ise, çocukluğundan beri bilimkurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç yaşta başlıyor... Tamamladığı ilk roman taslağı birçok yayınevinden ret cevabı alınca; bu kitabı bölümler halinde kendi sitesinde yayımlıyor.


Uluslararası PEN'in yeni başkanı Jennifer Clement

Türkiye’den Zeynep Oral ve Sırbistan’dan Vida Ognjenovic’le birlikte ilk kez üç kadın adayın katıldığı başkanlık seçiminde Uluslararası PEN Kongresi’nin en çok oyunu alan Jennifer Clement, herkese teşekkür ettikten sonra, “Bu bir ödül değil, bir güven senedi. Umarım güveninize layık olurum” dedi.

 


Anneyi yitirmek

Bir kadın için hayat bir kereye mahsus öyle hızlı, aniden, damdan düşer gibi biçim değiştiriyor ki, bir duvarın dibindesin de sanki üzerinden atlayıp başka bir yolu yürümen gerekiyor artık. Annenin ölümü o duvar; yüksek, aşması güç ve sancılı, ama aştığında, bir yolunu bulup geride bırakabildiğinde ve kabullendiğinde ondan kalan boşluğu, beri yanında artık aynı kadın olmadığın bir duvar...


Tam bir "serseri"

“Çok uzun zaman oldu; şimdi tarihi hatırlamıyorum. Kasımpaşa’da bir evdeydik, Beyoğlu’nun suratsız ama ucuz bir barından gece yarısı sarhoş çıkıp bir şekilde kapağı eve atmıştık. Küçüklüğüyle gözümde büyüyen bir evdi burası. Dört kişiydik ve demek ki diğer üçünden birinin kaldığı yerdi burası. Oturacak koltuk veya iskemle yoktu. Sadece dağınık bir yatak.


Hammadde

Unut(ama)mak üzerine 10 kitap

Unutmayı konu edinen kitaplar çoğunlukla unutmaya ironik yaklaşan kitaplardır. Bellek kaybı ya da yanılması, karakterin hayatında yeni bir hikayenin filizlenmesine sebep olur. Hatıralar ne tamamen kaydedilir ne de geçmişe ayna tutabilir. Onlar geçmişin bir yorumunu bize sunan; filtrelenmiş, saptırılmış, kusura bulanmış, sil baştan inşa edilen yapılar gibidir. 

 


Tevfik Fikret'in ardından...

Galatasaray Lisesi’nin öğrencileri Tevfik Fikret efsaneleriyle büyür. Mektebin en yüksek ortalamasını o yapmıştır. Ondan sonra hiç kimse 5,0 ortalamaya ulaşamamıştır. Kendisini büyük kapıya zincirleyen yine odur. Hatta biraz zorlarsanız Charles de Gaulle’den nişan aldığını bile duyabilirsiniz, ki Charles de Gaulle lisede Tevfik Fikret’ten onlarca yıl sonra bulunmuştur.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.