Arşivi

Bay Banks’i Kurtarmak filminde de izlediğimiz gibi Walt Disney yazarları ikna etmek konusunda oldukça başarılıydı. Üstelik yazarların kitaplarını hazine değerinde filmlere çevirmek konusunda ilk ve tek fethi Marry Poppins’in yazarı Pamela Travers değil. Şimdilerde kimse İsviçreli arıcı Johann David Wyss’ın adını hatırlamıyor olsa da 18.

İskoçya’nın Edinburg kentinde yaşayan Kate Atkinson, 1951 İngiltere’de -York’ta- doğdu. 1974’te İngiliz edebiyatında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1981’de yazmaya başladığı kısa öykülerle Woman’s Own öykü ödülünü aldı.

Metin Altıok Şiir Ödülü, uzun yıllardır farklı sesiyle şiirimizde kendisine yer edinmiş usta şair Salih Bolat'ın Atların Uykusu adlı kitabına verildi. Doğan Hızlan başkanlığında Hilmi Yavuz, Güven Turan, Ahmet Telli, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen ve Eray Canberk’ten oluşan seçici kurul, ödülün veriliş gerekçesini şu şekilde açıkladı:

Televizyon dizilerinin altın çağında bir edebiyat profesörü, Nic Pizzolatto, 2014 yılının en çok ses getiren dizilerinden biri olan True Detective’i yarattı.

“Hollywood’da ve diğer ülkelerin popüler örneklerinde gördüğümüz üzere uyarlamalar fabrikasyon bir şekilde, ticari bakışla sadece ilgi çekici bir hikayeyi sinemaya aktarmak için hayata geçiriliyor. Bu sebeple yaratıcılıktan çok seyirciyi hesaplayan belli şablonlarla üretiliyorlar.

Romanları pek çok ödül ve övgü alan Margaret Atwood, Kanadalı çizgi roman yayıncısı ve editörü Hope Nicholson’ın The Secret Loves of Geek Girls (İnek Kızların Gizli Aşkları) adlı projesine çizimleri ve paylaştığı anılarla katkıda bulunuyor.

Aylık sinema dergisi Altyazı, 150. sayısını özel bir yayınla kutluyor. 10 Haziran’da dağıtıma çıkan bu özel sayı, Türkiye sinema tarihine dair bir ansiklopedik sözlük.

2012'den bu yana iki ayda bir yayınlanan Sarnıç Öykü, yayın hayatına son verdiğini duyurdu. Neslihan Önderoğlu ve Faruk Duman imzalı bildiride, "Özellikle renkli baskıyla artan maliyetler, dağıtım sorunları, bakanlığın kestiği abonelik vs. gibi bu ülkede her edebiyat dergisinin makûs talihi haline gelen sıkıntılar bizim de belimizi büktü.

Mary Shelley, ölümsüz eseri Frankenstein’ın bir yerinde unutulmaz bir cümle kurar: “Sen yaratıcımsın, ama ben senin efendinim, itaat et!” Çünkü yaratan ile yaratılan arasındaki en değişmez ve belki de en kahredici noktayı görmüştür Shelley; yaratılan, karanlık çukurunun sefaleti içindeyken, onu yaratanın mutlu olması mümkün değildir.
