Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Öteki Dünya’da görüşeceğiz!

Bir Ballard uzmanı olan akademisyen Jeannette Baxter’ın, yakından tanıdığı bu ünlü yazarla yaptığı röportaj Ballard’ın şu sözleriyle kapanıyordu: “Bugünlerde herkes bir kurban; ebeveynlerin, doktorların, ilaç şirketlerinin, hatta aşkın ta kendisinin kurbanı. Ve nasıl da zevk alıyoruz bundan.



Seksi olmak ister miydin?

Merhaba Darren, üniversiteye gitmek ister miydin? Daha iyisini yapmak ister miydin? Seksi olmak
ister miydin..?

"Seksi", 16 yasindaki Darren Flynn’in hikâyesi. Çok yakışıklı, çok seksi, tüm kızların gözü onun üzerinde.
Yüzme takımında ve arkadaşlarıyla arası çok iyi. Notları çok parlak değil, ama derslere çalışmasına o
kadar da gerek yok.



Böyle buyurdu Meytuşelam

Kurt Vonnegut, 1960'ları etkisi altında bırakan özgürlük hareketinin, yazar kontenjanından bir temsilcisi. Kitabı yasaklanan her yazar gibi, o da kısa sürede bir yeraltı kahramanına dönüştü.





Ah Romeo, Romeo adın neden böyle?

“Adımızı sorarız birine, o bize adını söyler (Edip Cansever)" Bir kişiye veya bir esere ad koymak onu simgeleştirmek, varlığını kabul etmek anlamına geliyor. Adlandırdığımızda aynı zamanda ondan ayrılıyoruz, dışsallaştırıyoruz ve onu yaşama ve ilişkiler düzenine sembolik düzeyde dahil ediyoruz. Gerçekten var edebilmek için adlandırıp; var olabilmek içinse adlandırılıyoruz.

 



Ergenlik: Bir yeniden oluşum tarifi

"Gel Anlayıcı gel, gel. Şiştim içime içime konuşmaktan, gel de biraz beni de anla."

 

Bir grup ergen, bir yatılı okul.

 

Bazen dolan bazen boşalan yatakhane, koridorlar, sınıflar, bahçe, öğretmenler odası, kantin...

 

Yarı kasvetli, yarı hüzünlü duvarlar, merdivenler...

 



Evrim bilimini kabullenmek ya da kabullenmemek: Bir ölüm kalım meselesi...

“Başlangıçta yalnız su dolu bir boşluk vardı; içinde de tatlı sudan oluşmuş bir erkek tanrı (Apsu) ve tuzlu sudan oluşmuş bir dişi tanrı (Tiamat).



Vampirin kanı yerde kalmaz

Richard Matheson’ın Ben, Efsane! romanı birçok açıdan tarihe geçmişti. Bu özelliklerinden biri, yazarın vampir edebiyatına getirdiği bilimkurgusal yöndü. Ben, Efsane!’den sonra benzeri çok vampir romanıyla da karşılaşmadık; daha çok, vampir romansı diyebileceğimiz anlatılar doldurdu bu edebiyat türünü.



Her şey birdenbire oldu

Saklambaç oynamanın zevki arayıp bulmaya çalışmakta mıdır, yoksa saklanmakta mı? Artık, Freud bizi ikna etse de etmese de, çocukluğumuzda oynadığımız oyunların kişiliğimizle ilgili çok şey ifade ettiğini biliyoruz.



Cani mi masum mu? Kimin umrunda!

Labirent Yayınları, yeni ve önemli bir dizi başlatıyor: "Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkçede Polisiye". Dizi, edebiyat alanında akademi ile yayın dünyasını bir araya getirmesi açısından da ilgiye değer.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.