Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Alain Badiou’nun İngilizce çevirisi 2007’de çıkan yapıtı Varlık ve Olay’ın (Being and event, Continuum Publisher), sabırsızlıkla beklenen II. Cildi Dünyaların Mantıkları (Logics of worlds, Continuum, 2009) da yayımlandı.

//php print_r ($fields); ?>
kendisi de ikd’li olan emel akal’ın 1980 öncesinin güçlü kadın örgütü ilerici kadınlar derneği’ni anlattığı kızıl feministler adlı kitabı, bu kez iletişim yayınları tarafından yayımlandı. bu çalışmanın birçok noktada sorunlu olduğunu düşünüyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Kitabın adı ilginç, onu en tepeye not etmek lazım. Adı kadar ilginç olansa Giray Kemer’in ringin içine doldurduğu yaşam. İkinci not: Çıktığınız ring sizi memnun etmese de orada elden geleni yapmalı ve karşınızdakini yenmelisiniz. Oyalanıp vakit kaybettiğince kombine yumrukları yersiniz. Gerçek ve acı.

//php print_r ($fields); ?>
Ve Sinem, yakın dönemin popüler çizgi romanlarından biri. Mizah dergiciliği küçüldüğü ve kadrolar daraldığı için yeni üretimler eskisi kadar çıkmıyor. Cihan Kılıç, Uykusuz dergisinde daracık bir alanda başladığı çizgi romanının ilk albümünü iki yıl önce yayımlamıştı. Yeni albüm yine dergide çıkmış işlerin derlemesi olmuş.

//php print_r ($fields); ?>
1931 doğumlu Kanadalı yazar Alice Munro, kimilerince yaşayan en iyi öykücülerden biri kabul edilir. Hatta ileri gidip onu “Çağdaş Çehov” olarak sıfatlandıranlar dahi vardır. Bildiğiniz üzere Munro, bu seneki Nobel Edebiyat Ödülü için Haruki Murakami’nin ardından ikinci favori olarak gösteriliyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Kocan Kadar Konuş, son ayların çok satanlarından. Yazarı Şebnem Burcuoğlu’na bir televizyon programında rastlamıştım; pek konuşkan, güler yüzlü, zekice yanıtlar veren biri olduğunu görünce merakımı celbetti.

//php print_r ($fields); ?>
Sayfiye, adına tatil dediğimiz tatlı bir yolculuğu anımsatır akla düştüğünde. İlk yazın serin balkon sefalarına, denize gitmek için yapılan hummalı hazırlıklara, iki ağaç arasına kurulan hamak uykularına iç çektirir sonra. Deniz yorgunluğu, pike altında öğle uykusu ve tembelliğin haklı çekiciliği, tadını bir kez almış kimselerin içini ağır usul sayfiyeye kaydırır.

//php print_r ($fields); ?>
"Sanat sanat için midir? Sanat toplum için midir?" sorularının birçoğunuza lise sıralarını hatırlattığının farkındayım. Bugün çözümsüz görünen bu soruyu arkamızda bırakmış olsak da benim kafamı hala kurcalayan başka bir soru var: Kimin için yazıyoruz?

//php print_r ($fields); ?>
İnlemeler, feryatlar ve çığlıklar havayı bir kılıç gibi yırtıyor.Tan kızıllığına boyanmış, parçalı bulutlu bir gökyüzünün altındaVolga alabildiğine uzanıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Zadie Smith’in denemelerinin yer aldığı Bugün Farklı Düşünüyorum’u okurken, gülümseyerek ilk altını çizdiğim cümle şuydu: “Okuyucular, iflah ol
