Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Hayat klişesiz geçmez. Hatta çoğu kez klişeler bir nevi sosyal arketip olarak iş görüyor. Amerikan filmlerinden gidelim: Arka bahçede kendi kendine beyzbol oynayan çelimsiz oğlan, lisenin popüler kızı, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeye ayarlı idealist anne, sosyal hayata uyum sağlayamayan gaziler, zenginleşme hayaliyle çalışan, daha çok çalışan orta sınıf üç çocuklu babalar...

//php print_r ($fields); ?>
Haftanın ortalama beş gününü ayırdığımız işlerimizle çok meşgulüz hepimiz. İşten arda kalan zamanımızda da bizi fazla yormayacak şeyler yapmak daha cazip geliyor ve aslında çok istememize rağmen elimiz kitabımıza bir türlü uzanmıyor, hatta bazen bizi bekleyen bir kitap olduğunu bile unutuyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, tatil için ABD'ye gitti. 15 günlük tatilin ardından döndüğünde İstanbul Beyoğlu Cihangir Mahallesi'ndeki evinin kapısının kırık olduğunu gördü. Kapı kilidinin kırıldığını ve içeriye hırsız girdiğini fark eden Pamuk hemen polise haber verdi. Pamuk'un evine Olay Yeri İnceleme ekipleri sevk edildi.

//php print_r ($fields); ?>
"Tam da burada, bu mağazada birinin bana dünyada olmayı isteyip istemediğimi sormasını diliyorum…" Gezgin Satıcı
Söylemin renkleri hangi atlastan bakarsak bakalım gücünü, okuyucu ile metin arasındaki mesafeleri yıkarak, evrensel cümleler inşa etmesinden alıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun dilin içimizde yaşadığını hissettirecek metinlerle...

//php print_r ($fields); ?>
Yazın gelişiyle birlikte seçenekler azalmış da olsa hâlâ edebiyatseverleri bekleyen etkinlikler mevcut. Bunlardan öne çıkanları derledik:
Sergi – Aynadan İçeri
Adını Lewis Carroll’ın Aynadan İçeri başlıklı kitabından alan sergide Füsun Onur’un 40’ı aşkın eseri Emre Baykal küratörlüğünde sergileniyor.

//php print_r ($fields); ?>
"Gel Anlayıcı gel, gel. Şiştim içime içime konuşmaktan, gel de biraz beni de anla."
Bir grup ergen, bir yatılı okul.
Bazen dolan bazen boşalan yatakhane, koridorlar, sınıflar, bahçe, öğretmenler odası, kantin...
Yarı kasvetli, yarı hüzünlü duvarlar, merdivenler...
