Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“Eğer ben ölürsem ne diyecekler ardımdan/ Birisi ölmüş, herifin biri/ hayatı seven ve iyi eğlenen/ Aman aman/ Eğer ben ölürsem tekne üstünde, atın beni denize/ kara balıklar ve tuzlu su beni tüketsin diye aman.”
Bu bir Rebet şarkısının sözleri. Diktatörlük karşısında müzikte temsil bulan bir direnişin, özgürlüğün şarkılarından birinin...

//php print_r ($fields); ?>
Yaşam ve Yazgı, yazımının üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen evrensel düzeydeki güncelliğini koruyor:

//php print_r ($fields); ?>
Salamina Askerleri Javier Cercas’ın Türkçedeki ilk kitabı, ancak çeviri ‘yeni’ değil.

//php print_r ($fields); ?>
Usulsüzlüğün "usul", kuralsızlığın "kural" ve yolsuzluğun "yol" olduğu bir yerde hangi bozukluğu neresinden tutup düzeltebilirsiniz ki? Ha buna kalkışanlar yok mu? Elbette var. Fakat onlar zamanımızın "delileri" ya da "düzene ayak uyduramayanları."

//php print_r ($fields); ?>
Holden'ı özlemişim. Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. En son "Gönülçelen'i bir de İngilizcesinden okuyayım" dediğimde hasret gidermiştik. Shane Salerno'nun Salinger belgeseli (ve kitabı) gündeme geldiğinde Gönülçelen'in çevirilerine dair güzel bir makale çıkmıştı New Yorker'da. Holden'ın sesi başka bir dile, Rusça'ya nasıl çevrilir, yazının mevzusu buydu.

//php print_r ($fields); ?>
Kate Chopin'in 1899 tarihli, 115 yaşındaki romanı Uyanış, daha on beşinden gün almamış gibi taptaze, yepyeni. Sorduğu sorular zerre kadar eskimemiş, feminist düşüncenin en güncel düşünürlerine taş çıkaracak kadar çetin.

//php print_r ($fields); ?>
"Ah sanatçı olmak vardı aslında
Dünyayı baştan yaratmak için
Anarşist olup bir yandan da
Milyonerler gibi yaşamak için!"

//php print_r ($fields); ?>
‘Ân’ın geçmişin ve geleceğin içinde devinim halindeki zaman olduğu fikrine uzak olanlar ya ‘geçmiş’in ya da ‘gelecek’in mitleştirilmesine yaklaşan bir moebius sarmalında dönüp dururlar. ‘Geçmiş’e yakın duranlar “Evvel zaman içinde ve ne güzel evvel zamanlardı onlar” hisleriyle donakalıp ân’dan kaçarlar ki bunlara sözcüğün olumsuz anlamıyla nostaljik diyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Engin Geçtan dendiğinde aklınıza ilk gelen nedir? Psikoterapist? Yazar? Doktor? Ya da meraklı bir kedi? Engin Geçtan bugüne dek yazdığı romanlar ve edebiyat dışı kitaplarla bunların hepsi kuşkusuz; fakat elbette bunlardan ibaret de değil. Çünkü Rastgele Ben'de karşılaştığımız Engin Geçtan hayatının başında, merakının peşinde gencecik bir adam.

//php print_r ($fields); ?>
Yeni yüzyılda kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan birisi tarihimizdeki Ermeni yarası. Son tahlilde sanırım kimsenin bir "yara" olduğunu inkar edecek hali yoktur. Tartışma bu yaranın neden, niçin, nasıl açıldığı çerçevesinde sürüyor.
