Arşivi

Mustafa Kutlu ülkemizin en önemli hikâyecilerinden biri. Şimdiye kadar yazdığı sayısız öyküde Anadolu insanını, onun büyükşehirde tutunma çabasını, arayışını, savruluşunu anlatan Kutlu, kendine özgü dili ve tarzıyla da Türk edebiyatı içinde özel bir yerde duruyor. Prof. Dr.

Ercan Yıldırım, Ülkesini Arayan Gelecek kitabında düşünce dünyasında yer bulan ve fakat siyasi kaygılarla yüklü bakış açısının etkisiyle yerinden edilen meseleleri ideal yönlerini esas alarak asli mecrasına yerleştirmeye çalışıyor.

Max Brod, kuşku yok ki, Franz Kafka’nın en yakın arkadaşıydı. 1902’de tanıştılar, Kafka’nın Kierling Sanatoryumu’ndaki son günlerine dek dostlukları devam etti. Yıllar boyunca yazdıklarını, okuduklarını, aşklarını ve hastalıklarını mektuplar yoluyla paylaştılar. Bir Dostluk-Kafka- Max Brod Mektuplaşmaları kitabında bu yoğun mektuplaşmadan Max Brod’un seçip düzenledikleri bir araya getirilmiş.

Çok satan kitapların yazarı, Fransa Akademisi Roman Büyük ödüllü Amélie Nothomb’dan anneliğe, evliliğe, kıskançlığa dair tuhaf bir hikâye. Acıyla Çarp Kalbim, neşe dolu kahkahaların yerini ürkütücü bakışlara bıraktığı tüyler ürpertici bir masal. Marie güzel olduğunu biliyordu. Uzun boyuyla, sarı saçları ve aydınlık yüzüyle kimse ona kayıtsız kalamazdı. On dokuz yaşındaydı.

Beykoz’un en güzel tarih, doğa ve insan manzaralarının amatör ve profesyonel fotoğrafçıların objektifinden yansıdığı “Beykoz Belediyesi 1. Fotoğraf Yarışması”nda ödüller törenle sahiplerine kavuşuyor.

Son birkaç yıldır sanata olan ilgi ülkemizde gitgide artıyor. Bu durumun farkında olan yayıncılar da daha fazla sanat kitabı yayınlıyorlar. Özellikle Batı resmi/sanatı hakkında ülkemizde genel kültür az olduğu için bu alana hitap eden kitapların sayısında ciddi bir artış var.

Edebiyat kelimesinin en büyük talihsizliği zaten biliniyor olması. İnsanların “zaten biliyorum” deyip sözlüklere müracaat etmediği talihsiz kavramlardan biri edebiyat. Hiç okumasak da, elimizden romanlar, öykü kitapları düşmese de edebiyat orada bir yerde aşikâr olarak durur zaten. Edebiyat kelimesinin ilk anlamı ile mecaz anlamı arasındaki tezat ise rahatsız edicidir.

Amin Maalouf, Türkiye’de çok az yazara nasip olabilecek bir sevgi halesiyle sarmalanmış bir yazar. Her kitabı sadece çok okunmakla kalmıyor aynı zamanda edebi çevrelerde tartışılmaya değer görülüyor. Hatta edebi çevrelerin dışına çıkıp düşünce dünyasına da ilham veriyor. Eleştiriler de ardından geliyor tabii ki.

Yeni bir yıl, yepyeni bir yıl… Başlangıçlar önemlidir ve nasıl başlarsan öyle gider. Her pazartesi başladıkların küçük bir adımdır ama ocak ayında yaptığın başlangıçlar daha büyüktür. Geçen yılı unut, kaç yaşında olduğunu da… Pırıl pırıl bir yıl var önünde… 365 gün, 12 ay, 52 hafta, 8.760 saat, 525.600 dakika… Bunları, seni sayılarla sıkmak için söylemiyorum.

Şule Yayınları’ndan çıkan son öykü kitabı Fantastik Şeyler ile okuyucu ile yeniden bir araya gelen Naime Erkovan, edebiyatın toprak sahasına adını ilk olarak Beşinci Düğme ile yazmıştı. Aynı eserinde “Her şey gezegenlerin konumu yüzünden’’ diyordu Erkovan. O sebepten mi yoksa başka nedenle mi bilmem, ama önemli bir mevzu bence de.
