Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Leke her zaman bir kir işareti midir? Elbette hayır; çoğu kere bir yaşanmışlıktan arda kalanın izlerini, aydınlatılması gereken bir durumun ipuçlarını, ruhtaki travmayı, şaibeyi, her şeyden önemlisi var olanın varoluş nedenini zedelemeyi de tanımlar. Leke bazen de ışığın göze oynadığı oyunla gölgedekinin durumudur.

//php print_r ($fields); ?>
Dedektif romanı, çevremizdeki kaosa düzen getirir Borges’e göre. Ama Borges, söylesene, üzerimize çöreklenmiş aynılaştırıcı, yekpareci, ana akımcı, neoliberal tüketim ve kültür kolonizasyonunun pazarladığı düzenin nesi kaos? Huzursuzluk, gizli bir arzu nesnesi ve değişime dair umutlandıran bir olasılık. Bu nedenle dedektif romanı, artık, gerçeğin şefkatini bulmak için kaosa doğru bir kaçış.

//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Umay Umay.
Sizlere keşfetmeniz için Ahraz isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!

//php print_r ($fields); ?>
Gökçen Ezber lisans eğitimini 2001 yılında İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2004 yılında, Prof.

//php print_r ($fields); ?>
Çeviri edimi, ideolojiden ayrılamaz. Çevirmen, bir metni bir dilden ötekine taşırken kişisel, toplumsal, kültürel, düşünsel, bağlamsal ve belki de tüm bunları içeren ideolojik temellerden etkilenir. Bu etkilenme hem bilinçli hem de bilinçsiz gerçekleşir ve sonucunda, yeni bir bağlama ve kültüre yerleştirilmiş bir erek metin ortaya çıkar.

//php print_r ($fields); ?>
Bir gün bir roman yazarsınız ve hayatınız değişir: Romanınız edebiyattan anlamayan insanlar tarafından okunur, siyasi ve dini liderler tarafından şeytanlaştırılırsınız, taşlanmanız ya da kitabınızın yakılması yetmez, öldürülmeniz gerektiği söylenir. Kütüphanelerin insanı olmaktan çıkar, jeostratejik paylaşım mücadelelerinin manevralarından biri haline gelirsiniz.

//php print_r ($fields); ?>
Okur olarak kitaplarla kurduğumuz ilişki, bir süre sonra başka bir boyut kazanıyor; kitabevlerinde saatlerce vakit geçirmeler, okunup sevilen kitabın ilk baskısını aramalar, “başucu” yazarımız yayınevi değiştirdiğinde kitaplarının yeni kapak tasarımlarını dört gözle beklemeler ise; kitaplar ile okurlar arasında kurulmaya başlanan bu “başka boyutun” gözle görülen delilleri bir bakıma.
