Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Hayat yataktan çıkmaya değer mi?

Güncel edebiyat seyirlik bir rekabet, kitaplar artık proje, yazarlar oyuncu. David Whitehouse, Yatak romanını tanıtmak için, Londra’da, sokak ortasında, bir kitapçının önüne kurulu yatağa girmiş okuruna el sallıyor. Asıl zor olan okurun yatağına girebilmek. Acaba okur yeni bir yazarı ilk romanıyla yatağına kabul edecek mi?

 



Baudrillard: Kapitalist Uygarlığa İronik, Psikososyal, Ölümcül Darbe

Olağanüstü yüksek bir entelektüel birikim, yakıcı bir zeka ve düşüncesine uygun dili üretme yolunda atılan özgür adımlar... Bu tanımlamalar, Baudrillard'ın niteliklerinden bir bölümünü anlatabilir ancak.



Resimli büyük insanlık sözlüğü

Atay’ın yüzlerce ciltlik hayat bilgisi ansiklopedisini bir kenara kaldırabilirsiniz. Müjdeyi verelim; nihayet, gündelik hayatın, eşyanın ve insanın o tuhaf, ele gelmez ve sürekli çoğalan bilgisi dev bir kitapta toplanmak yerine, muhtasar bir sözlükte toplandı. Hem de, hep hayal ettiğiniz gibi, resimli bir sözlük bu.

 



Yazgülü Aldoğan, nereye böyle acele?

Gazeteci Yazgülü Aldoğan’ın ilk romanı Kiralık Adam (Alfa yay. 2009) “Güçlü, başarılı, çekici iş kadını” Hayal’le mesleği kadınlara eskortluk etmek olan “genç, duyarlı, yakışıklı” sevgilisi Uğur’un tanışmalarını anlatarak başlıyor. Kadınlara eskortluk etmek en azından ülkemiz için pek bilinen bir şey değil.



Estergon Kalesi’nde küçük Bezmenler

Genç kuşaklar hikâyesini bilmeyebilir, Halil Bezmen bir zamanların ünlü işadamı. Sonra ani bir düşüş yaşadı, iflas etti, ABD'ye kaçtı; orada yakalandı, Türkiye'de mahkum oldu. Bu düşüşten sonra iş dünyasından elini eteğini çekip yazmaya başladı. Yaşadıklarını yazdı, edebiyata yöneldi.



Hadi evimize gidelim

Yürünerek gidilen ilkokul ve ortaokul maceralarından sonra, ta karşıda bir liseye yazılmıştım. Boğaz’ı her gün, günde iki kez, bir o yakaya, bir bu yakaya kat ediyordum. Maceranın bu kısmı şüphesiz çok güzeldi. Kötü günlerde bile güzeldi.



Aile salonumuz yoktur

Franz Kafka’nın yazdıkları, büyük yazarlardan bekleneceği gibi güncelliğini korumaz. Güncelliğini acımasızca artırır. İçinde yaşadığımız gezegen, gün geçtikçe Kafka’ya kaygı veren o tuhaf yere benzemektedir çünkü. Kafka’nın korktuğu, başımıza gelmiştir. 

 



Fuzuli Ne Demek İstedi: Doğru Anlamak Mı Yanlış Anlamamak Mı?

10 Temmuz 2011… İstanbul/Balmumcu… Dünya Bülteni’ndeki ofisinde Akif Emre bir kitap uzattı… Kitap o dönem Klasik Yayınları’ndan çıkan İhsan hocanın Fuzûlî Ne Demek İstedi? kitabı... “Oku, konuşalım” dedi. Fuzûlî’nin bir şiirinin şerhini İslam düşünce geleneği içinde dolaşarak okuyordum adeta.



Katı olan her şey buharlaşıyordu

Gerçeklik adına tutunduğumuz, ayağımızı basıp “hah, tamam” hissettiğimiz ne varsa son sürat içinin boşaldığı, “katı olan her şeyin buharlaştığı, kutsal olan her şeyin dünyevileştiği bir çağda,” insan olmak çile.



Artık bu yarayla yaşayacaksınız

Var olmayan bir cennette doğup, yaşayıp, ölebilir mi ya da öldürülebilir mi insan? Mümkün, bunların hepsi mümkün. Eğer Türkiye'nin doğusundaysanız, yok sayılmış ve zamanla unutulmuşsanız, sizin için sadece askerler ve devlet adamları tüm planları yapmışsa, sizin topraklarınız insanların yaşamayı değil, hep göçmeyi hayal ettiği yer olmuşsa...

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.