Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Göçmenler

Faslı yazar Tahar Ben Jelloun Avrupa’da en tanınmış Arap yazarlar arasında sayılır. Elbette bunda Joullun’un Fransızcayı tercih etmesinin de rolü olmalı. 1984'te Fransız Yazını Yüksek Konseyi'ne seçilen, 1987de Kutsal Gece romanıyla Fransa'nın en prestijli edebiyat ödülü Goncourt’u kazanan Tahar Ben Jelloun, yaşamını da Fransa’da sürdürüyor.

 

 



Hayat Atölyesi

Murathan Mungan, çok yazan çok okunan yazarlardandır. Her yıl birden çok kitap yayınlar. Bunların bazılarına, özellikle roman türünde olanlarına özel önem verir tanıtımına yoğunlaşır ama bazılarını hemen hiç tanıtmadan okuyucunun himmetine bırakır. Özellikle şiir kitapları ve yazılarının toplamından oluşturduğu kitapları bu türden okurun arayıp bulması istenen kitaplardır.



Artık bu yarayla yaşayacaksınız

Var olmayan bir cennette doğup, yaşayıp, ölebilir mi ya da öldürülebilir mi insan? Mümkün, bunların hepsi mümkün. Eğer Türkiye'nin doğusundaysanız, yok sayılmış ve zamanla unutulmuşsanız, sizin için sadece askerler ve devlet adamları tüm planları yapmışsa, sizin topraklarınız insanların yaşamayı değil, hep göçmeyi hayal ettiği yer olmuşsa...



Baudrillard: Kapitalist Uygarlığa İronik, Psikososyal, Ölümcül Darbe

Olağanüstü yüksek bir entelektüel birikim, yakıcı bir zeka ve düşüncesine uygun dili üretme yolunda atılan özgür adımlar... Bu tanımlamalar, Baudrillard'ın niteliklerinden bir bölümünü anlatabilir ancak.



Öpünce geçmeyen çocuk acıları

Her bir an, her yerde, her yaştan insan acı çekiyor. Bunun böyle olduğunu gayet iyi biliyoruz. Öte yandan çoğumuz ancak, -büyük medya, STK, devlet, kurum şu bunun da pompalamasıyla-, acı çekenler çocuklar olduğunda kulak kesiliyoruz. “İsrail bombaladı, Suriye'de çatışma, Amerika işgal etti, iki terörist sağ/ölü ele geçti” başlıklı haberler ne fena ki gerçek insanların acılarını düşündürmüyor.



Usta bir yazarın en kötü romanı



Estergon Kalesi’nde küçük Bezmenler

Genç kuşaklar hikâyesini bilmeyebilir, Halil Bezmen bir zamanların ünlü işadamı. Sonra ani bir düşüş yaşadı, iflas etti, ABD'ye kaçtı; orada yakalandı, Türkiye'de mahkum oldu. Bu düşüşten sonra iş dünyasından elini eteğini çekip yazmaya başladı. Yaşadıklarını yazdı, edebiyata yöneldi.



Katı olan her şey buharlaşıyordu

Gerçeklik adına tutunduğumuz, ayağımızı basıp “hah, tamam” hissettiğimiz ne varsa son sürat içinin boşaldığı, “katı olan her şeyin buharlaştığı, kutsal olan her şeyin dünyevileştiği bir çağda,” insan olmak çile.



Hadi evimize gidelim

Yürünerek gidilen ilkokul ve ortaokul maceralarından sonra, ta karşıda bir liseye yazılmıştım. Boğaz’ı her gün, günde iki kez, bir o yakaya, bir bu yakaya kat ediyordum. Maceranın bu kısmı şüphesiz çok güzeldi. Kötü günlerde bile güzeldi.



Kurgu Değil Gerçek Kahramanlar

İlk, orta, lise, üniversite eğitim hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır tarih. Zaten Türk olanın, Türkiye’de yaşayanın öyle ya da böyle tarih bahsi, tarih bilinci ya da tarih tartışması içermeyen bir hayatı olabilir mi?

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.