Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Güzel kütüphaneleri seyretmeyi, incelemeyi, oturup saatlerce kitap okumayı kim sevmez? Hele bir de bu kütüphane sizin hayal gücünüzü çalıştıracak, eğlenceli ve merak uyandıracak bir şekilde tasarlanmışsa? Hem göze, hem ruha hitap eden bu mekanlara tek tek gidebilmek ne güzel olurdu!

//php print_r ($fields); ?>
Henüz 17 yaşındaydım elime geçtiğinde. Üniversitenin ilk senesiydi. Milyonuncu fotokopisi çekilmiş sayfaları bir sırrı paylaşır gibi vermişti arkadaşım. Yazarının yayımlanmasını istemediğini söylemişti. Yasaklanmış bir siyasi bildiri gibiydi. Ama biliyordum ki siyasi bildirileri iktidarlar yasaklar. Bir şiiri yasaklayacak muktedir gelmemiştir henüz dünyaya...

//php print_r ($fields); ?>
Geçtiğimiz sonbaharda, 65 yaşındaki Salman Rushdie, 1988 yılında yazdığı ve başına bir sürü iş açan Şeytan Ayetleri romanınının ardından olan biteni anlattığı çok satar anı kitabı Joseph Anton'u yayımladı.

//php print_r ($fields); ?>
Doğu Hindistan’da yer alan Motihari’de temelleri atılan Mahatma Gandhi anıt parkının yapımından vazgeçildi. Sebebi ise, George Orwell’ın 110 yıl önce doğduğu ev ve arazisi üzerine kurulması planlanan park hakkında Orwell hayranlarının ettikleri yoğun itirazlar.

//php print_r ($fields); ?>
Sevgili KomşudaPişen okurları, nisan ayında da sizler için dergileri karıştırdım, okudum, notlar aldım ve ilgimi çekenleri paylaştım. Bu ay komşuda neler mi pişmiş?

//php print_r ($fields); ?>
Boğaziçi Üniversitesi ve İtalyan Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinliklere katılmak üzere geçtiğimiz hafta İstanbul'a gelen ünlü İtalyan yazar Umberto Eco, Tarlabaşı'ndaki dönüşüme hayret etti.

//php print_r ($fields); ?>
Bir gün üniversitedeyken, sosyal bilimler alanında çalışma yapan öğrencilerin ödevlerinin neredeyse tamamının başlığında “kimlik” sözcüğünün geçtiğinden yakınmıştı hocamız. Nasıl bir zamanda yaşıyorduk? “Kimlik sorunu” dediğimiz şey artık evcilleştirdiğimiz, araştırma nesnesi haline getirdiğimiz sıradan ödev konularından biri mi olmuştu?

//php print_r ($fields); ?>
Adam Napier hayatına yeniden başlamak için Johanesburg'dan ayrılır. İşsiz ve amaçsızdır ama içinde edebiyat hırsı vardır, şiir yazmak ister. Hayatını gözden geçirip içindeki şairi uyandırmak için savana kasabalarından birinin kıyısındaki, ağabeyine ait yıkık dökük eve taşınır.
