Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ya otoyoldan ilerlerken görüyorsun devasa binaları ya da havaalanına doğru uçağın süzülürken ışıkları gözüne çarpıyor. Yaşadığın kasabaların ıssızlıklarına alışmışsın, birdenbire gözünün önünde açılan devasa metropol afallatıyor. Büyük hayallerin var. Gençliğinin tüm enerjisiyle metropolü fethetmeye niyetlisin.

//php print_r ($fields); ?>
Safveti Ziya, 1875 yılında, varsıl bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelmiş. Dönemin yüzü Batıya dönük hocalarından özel bir eğitim aldıktan sonra Galatasaray Sultanisi’ne girmiş ve burada kendisini entelektüel manada geliştirecek bir topluluğun parçası olmuş.

//php print_r ($fields); ?>
Her dört yılda bir futbolseverleri Dünya Kupası heyecanı sarar. İşte bu yıl da o vakit geldi çattı; dünyanın gözü kulağı Brezilya’daki maçlarda olacak. Heyecanla beklenen maçlar öncesinde, Brezilya sokaklarında, “Bizim futbol kupasına değil, eğitim ve sosyal haklara ihtiyacımız var,” yazılı pankartlarla dolaşan göstericiler de gördük. Haksız değiller.

//php print_r ($fields); ?>
Kişisel yayıncılığın pek iyi bir ünü yoktu, en azından internetin olmadığı dönemlerde. "Eski zamanlar"da kişisel yayıncılık denince insanların gözünde şöyle bir senaryo canlanıyordu: Yaşlı ancak zengin bir kadın, bir bavul dolusu elyazmasını götürerek binlerce dolar öder ve hemen hemen kimsenin okumayacağı kitabını bastırır.

//php print_r ($fields); ?>
Herkes hikayesini anlatmak istiyor. “İşte benim hikayem’’, “Hikaye sensin” sloganlarıyla ilham dağıtma, bir şeyleri pazarlama, başarı, kariyer, mutluluk satma çağındayız. Büyük, olağanüstü hayat hikayelerine gerek kalmadı artık. Kişisel ve spiritüel gelişim fikir ve ürünlerinin artışının/yayılmasının da etkisiyle her türlü hikaye birer ihtiyaç objesine dönüşmeye başladı.

//php print_r ($fields); ?>
Bu ay içinde sona erecek üçüncü sezonuyla, Amerikan televizyonlarının en beğenilen korku dizisi ilan edilen Hannibal’ın yayından kaldırılacağı haberi izleyicilerden çok eleştirmenleri üzdü. Dizinin “en iyi yazılmış sezonu”nun reytingleri, aldığı olumlu eleştiriler ile coşkulu yorumları karşılayamayınca, her güzel şey gibi, Hannibal’in de sonu gelmiş gibi görünüyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sanat kitapları, yayınevleri açısından öncelikle “maliyetli” kitaplar demek. Ön planda görselliğin yer aldığı kitaplar oldukları için, ister istemez, diğer kitaplara göre kullanılan kağıt, kapak, boyut ve genel olarak tasarım gibi özellikleri farklılık gösteriyor ve bu farklılıkların hepsi de belli bir maliyeti peşinden sürüklüyor.

//php print_r ($fields); ?>
“Ben Mayk Hammer’ı bilen bilir, bilmeyen de bilenlerden elbette dinleyip öğrenmiştir!” Bilenlere de sorduk, hakkındaki rivayetler çok çeşitli! “Yumruklarıyla dövüşen, dudaklarıyla sevişen çapkın bir hafiye” olduğunu söylüyorlar. Üstelik türünün en sert örneklerinden diyorlar... Uyguladığı şiddetin dozunu artırdıkça artıran, adaleti genellikle kendisi sağlayan bir özel detektif.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Yakın bir zaman önce, Twitter üzerinden paylaşımlar yapmaya başladı Tanpınar Merkezi. 22 Ocak tarihli ilk mesajlarında şu bilgi yer alıyordu: “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatını, eserlerini, hakkında yazılanları ve arşivini araştırmacılara sunmak amacıyla hazırlanmış bir sitedir.” Ve ikinci paylaşım olarak da web sitesinin adresi sunulmuştu.

















