Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Arap harfli metinlerin dünyası bizi şaşırtmaya devam ediyor. Son zamanlarda arka arkaya “yeni” eserler gün ışığına çıktı ve görünen o ki, çıkmaya da devam edecek. Bu eserler arasında ilgi çekici olanlardan ilki Recaizade Mehmet Celâl’in Hayal-i Celâl adlı romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Vampir edebiyatı, ya da edebiyatta vampir teması o kadar bereketli ki neredeyse alt grubu olduğu Gotik edebiyattan bile büyük bir külliyatla karşı karşıyayız. Vampir, kötücülükle pişmanlık, günahkarlıkla nefsi terbiye etme, akıl çelmekle avlamak arasında gidip gelen cıva ruhlu son derece çekici ve soylu bir karakter. Kurban ile canavar ruhunda hep kavga ediyor.

//php print_r ($fields); ?>
Önümüzdeki günlerde The Monacelli Press tarafından yayınlanacak Kurt Vonnegut Drawings adlı kitap, Mezbaha No: 5, Şampiyonların Kahvaltısı gibi kitaplarıyla ünlenen Kurt Vonnegut'un sadece bir yazar olmadığını, çizimleri de bulunduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Kütüphanemi karıştırırken bir köşede bulduğum kitap bu hafta derin düşüncelere dalmama sebep oldu. Yeterince vaktim vardı. Koronavirüs pandemisi dolayısıyla bir süre için evde çalışma sistemine geçmiştik ve bu, herkes gibi benim de eskisine göre çok daha fazla okuduğum, yazdığım ve düşündüğüm anlamına geliyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Geçenlerde Kültür Bakanlığı’nın edebiyat projelerine maddi teşvik üzerine bir projesini okurken gözlerimi neşe içinde parıldamaktan alıkoyamadım.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Yazmak ya da yazar olmak kimileri için bir heves, kimileri için hayal. Fakat kimileri için de bir yaşam biçimi, hatta bir tutku. Yazmayı yaşam biçimi haline getiren, bu tutkunun peşinden koşanlar için hayat kimi zaman epey zorlu olabilir. Yaratıcı bir hayat sürmek, dahası günlük hayat ve geçim derdi içinde yaratıcılığınızı ortaya koymak zordur. Fakat her zorluk kalbinde bir hikaye taşır.

//php print_r ($fields); ?>
Elini, gerçekten gerçeğin ötesine uzatan edebi türlerin en tartışmalı olanlarından biri kuşkusuz distopyalar. Baskıcı ve otoriter rejimlerin toplumu ve bireyi ne hale getireceğine dair kaleme alınan bu gelecek tahayyülleri, uzun bir süre komünizm karşıtı sanıldıkları için sevilmedi.

//php print_r ($fields); ?>
Hayatla ölüm arasında pencereden bir sınır

//php print_r ($fields); ?>
Arkadaşlarınızı sizin çok sevdiğiniz bir diziyi seyretmeye ikna etmeniz bazen epey güç oluyor. Bırakın ikna etmeyi, söz konusu diziyi tarif etmek bile başlı başına bir problem halini alabiliyor. Geçenlerde başıma geldi. Kalanlar'ın (The Leftovers) sonlarına yaklaşmıştım ve hayatımda seyrettiğim en güzel dizilerden birisi olduğunu düşünüyordum.















