Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



"Durduk yerde insanlar öldürülüyor bu yaz"

Necati Tosuner’in yeni romanı Korkağın Türküsü, 2013 yazında Gezi Parkı direnişi ile başlayıp bütün ülkeye yayılan toplumsal olayların, devlet şiddetinin ve gencecik ölümlerin bireyin zihninde/ruhunda yarattığı çağrışımları sergiliyor.



Müzik hiç susmuyordu

Müzik hiç susmasın. Kenarda bir yerde baştan sonra yeniden çalsın aynı şarkılar. Sabah-akşam çalsın susmasın. Müzik hiç susmasın. Çünkü müzik susarsa biz tükeniriz. Çünkü müzik susarsa anlaşılmaz anlattıklarımız, çünkü müzik susarsa; yazmanın da okumanın da dinlemenin de söylemenin de bir anlamı kalmaz. O yüzden o bir yerde çalsın…

 



Bir büyülü gezgin olarak Leskov

“9. dereceden memur Kovalev bir sabah uyandığında burnunu yerinde bulamaz.” Böyle bir açılış cümlesiyle karşılaştığınızda, Rus edebiyatından müthiş bir eserle karşı karşıya olduğunuzu bilirsiniz. St.



Öyküler şiirin alınyazısıdır

Hayatınız okuma ve yazmanın otoritesi altına girdi mi esaret mi / sanatsal cesaret mi pek de kestiremediğiniz bir durumla yüzleşmeye başlıyorsunuz; geçici bir denetleme dönemi de değil bu: Adeta süreğen bir alerjik tepki. Bedeninizle ruhunuzun temas ettiği o ince o kalın ama hassas çizgide yoğunluğun yorgunluğa, yalnızlığın algı güçlenmesine dönüşmesi kaçınılmaz.

 



Bir cinayetin ve bir toplumun anatomisi

İzmir yakınlarındaki bir Bektaşi dergâhında işlenen cinayetten yola çıkarak yüzlerce yıllık din ve mezhep kavgaları ile Osmanlının son demlerindeki etnik ayrılıkların siyasi ve toplumsal sonuçlarını işleyen Lamekan, gerçekten zengin bir tarihi geri plana sahip.



Bu bir cadı oyunu değil

Naomi Alderman'ın Güç romanı, olaylarını dört karakter üzerinden kuruyor: Londralı bir suç baronunun kızı olan Roxy, gazetecilik öğrencisi Tunde, yerel bölgede bir siyasetçi olan Margot ve Güney Amerika'dan Allie.



"Baştan aşağı" ziyafet

Bazen, nasıl güzel bir melodi dinlemeyi özlerse insan, güzel Türkçe ile yazılmış bir metin okumayı da özler.



Bizi Hikayelerimiz Birleştirir

Milliyet Sanat Dergisi ve Milliyet Kitap Eki’nin yayın yönetmenliğini sürdüren Filiz Aygündüz’ün lk romanı “Kaç Zil



Bir rüyanın hizmetinde geçirilmiş bir yaşam

Hayatta okuduğum ilk bilimkurgu, bundan yaklaşık altmış yıl önce Çağlayan Yayınevi’nden çıkan Feza Canavarları’ydı. Canavarların tarifleri ve birbirlerini yok edişleri, üç ay kadar et yemekten kesilmeme yol açmıştı. Oysa şimdi bakıyorum da, Alfred Elton Van Vogt’in bu kitabı, Uzay Yolu TV dizisinin habercisi olarak kabul ediliyormuş.



Pati izleri şahit

Bu kitap beni, caddeli betonlu trafikli, kulağımda bangır bangır müzikli istanbullu hayatıma zorunlu bir hastalık ve kar molası verdiğim anda buldu.

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.