Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Markiz, tarihin gölgesinde kalmış, ikincilleştirilmiş kadınların hikayelerini kurmacalaştırarak onlara söz hakkı tanıyan, bir kadın olarak yaşadıkları öznel deneyimi aktarmaları için alan açan Sibylle Knauss’un dilimize çevrilen ilk romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Rusça aslından çevirisiyle Türkçede ilk kez: Bütün bir yirminci yüzyıl edebiyatını etkileyen, Aldoux Huxley, Ayn Rand, George Orwell, Kurt Vonnegut, Ursula K. Le Guin için açık esin kaynağı olan BİZ, ilk kez özgün dilden çevirisiyle okurların karşısında.

//php print_r ($fields); ?>
Yevgeni Zamyatin’in 1921 yılında yazdığı Biz romanı Türkçeye 90’lardan sonra -birkaç kez- çevrilmiş, bilimkurgu edebiyatına ya da distopyalara ilgi duyan çe

//php print_r ($fields); ?>
İç içe geçmiş iki anlatı: Yazarın kış yaklaşırken Bremerhaven'den Gdansk'a yaptığı dolambaçlı yolculuğun hikâyesiyle üç ayrı noktada üç Avrupa şehrinde geçirdiği birer haftanın hikâyesi. Anlatılardan birinde yollarda rastlanılan manzaralar öbüründe de sorular birbirini kovalıyor: Vermeer ile Anne Frank arasındaki benzerlik nedir? Kayıp bir valiz bizi kaybolmuş hayatlara götürebilir mi?

//php print_r ($fields); ?>
Türk gazeteci ve yazar. Bedia Ceylan Güzelce, okul hayatı boyunca resim, müzik ve özellikle de kompozisyon yarışmalarında ilçe, il ve ülke birincilikleri elde etti. Adana, Ankara ve İzmir'de yaşadıktan sonra 1998 yılında ailesinin kararı sonucunda İstanbul'a taşındılar. İstanbul Üniversitesi'nde Klasik Arkeoloji okudu. Üçüncü sınıftayken Atlas dergisi'nde çalışmaya başladı.

//php print_r ($fields); ?>
Çiftlik evimizin Fransız camlı kapısından içeri her girişimde, mabedine dönmüş bir mutekit gibi başımı sağ yana çevirir, gözlerimi irileştirerek duvarda bir noktaya bakakalırdım. Bundan önce muhakkak ellerimi ve ayaklarımı yıkamış olur, yüzümdeki tozu toprağı şöylece bir sildikten sonra, gözlerimi kırpıştırarak mabedimin bu en zarif penceresinde bir süre duraklardım.

//php print_r ($fields); ?>
Her şeyin her şeyi izlediği ve her şeyin korkuyla kontrol edildiği bir ortam.
Tanıdık geliyor mu?
Var olduğu andan itibaren her anında sadece korku ve yalanlar ile yönetilen bir dünya. Bilime, yasalara, büyük ideallere, politikaya, sanata, özgürlüğe, aşka, inançlara dayanan ve her gün yenilenerek sunulan korkular. Tekrarlandıkça büyüyen bir labirent gibi hayat.

//php print_r ($fields); ?>
Daha en baştan “Senin aradıkların benim umurumda değil” diyen bir kitapla ömrümün en sıcak gecelerinden birinde evde oturmuş, arkasında ne olduğunu hiç mi hiç kestiremediğim bir kapıyı zorluyorum. Devam ediyor: “Bu kitabı eline alıp sağda solda gösteriş yapmana gerek yok, alay konusu olursun.” Benimle mi konuşuyor? Devam ettikçe başka başka bilgiler akıyor zihnime, yolumu kaybettiriyor.

//php print_r ($fields); ?>
"Keret'in öyküleri içinize işliyor."
-Ira Glass-
"Kara mizahı seviyorsanız, bundan iyisini bulamazsanız." -Baltimore Sun-

//php print_r ($fields); ?>
