Eleştiri Arşivi

Eleştiri
Chuck Palahniuk’un, olayları olduğundan daha da “pisleştirmesini” seviyorum; çoğu zaman midemi bulandırmasını da... Hele o mide bir kere çalkalanmaya başladıktan sonraki ha kustum ha kusacağım hissine ne demeli... Ortaya çıkarttıklarınınsa çiğnemeden ve hatta ne yediğimizi bile görmeden yuttuğumuz şeyler olduğunu düşünürüm. Sonuç: Yüzleşmek.

Hemen herkesin bir gün anlatmak üzere beklettiği güzel bir hikayesi vardır. Bu hikayeler sabırla yıldızının parlayacağı anı bekler durur. Bazısı söylenmeden kalır, bazıları dilden dile aktarılıp anonimleşir.

Birisi –ya da herhangi bir şey– çat diye karşına çıkıp sana "Senin hikayen ne?" diye sorsaydı nereden başlardın anlatmaya? Biraz zaman mı isterdin; aklını taramak, duyması ilginç olanla anlatmaya değmeyecek olanı tasnif etmek için önce? Çöplerini ayıklamak, kalanı parlatmak için kolları mı sıvardın hemen?

"Ben HIV pozitifim!" Kulağa korkunç geliyor... Ama bu cümle, her şeyin bitmek üzere olduğunu değil, yeni bir dönemin başladığını haber veriyor artık.

Zaman, insana türlü oyunlar oynuyor, bunların en büyüğü ise hafızanın ters yüz oluşu. Atik davranıp bunları bir yerlere not ettiğimizde hiç olmazsa yıkıcı etkiyi azaltabiliyoruz. Şans biraz yardım ederse yayıncılara ulaşan anılar etrafa dağılıyor ve zaten ondan sonra, o notları tutana da yazar denmeye başlıyor. Aslında tüm bunları Lawrence Durrell için söylesek kimse şaşırmaz.

Robinson Crusoe romanını bilmeyen yoktur. Zengin ailesinin yanındaki rahat hayatı bırakıp denizlere açılan ve türlü maceralardan sonra geçirdiği bir kaza nedeniyle, ıssız bir adada, korsanlar tarafından kurtarılana dek 24 yıl boyunca tek başına yaşamak zorunda kalan Robinson Crusoe’yu anlatır.

"Zaman geçiyor ama herkesin fark edeceği kadar bariz, saldırganca değil. Hatta şöyle: Zaman geçiyor ama benim için değil." (Mavi Geceler, Joan Didion)

Kurt Vonnegut, 1960'ları etkisi altında bırakan özgürlük hareketinin, yazar kontenjanından bir temsilcisi. Kitabı yasaklanan her yazar gibi, o da kısa sürede bir yeraltı kahramanına dönüştü.

İki yıl önce ilk romanı Mihman ile ilişkilere şerh koyan Akif Kurtuluş, hayranlarını fazla bekletmedi. Yeni romanı Ukde ile ilişkilerin romanını yazmaya Mihman’da kaldığı yerden devam ediyor. İlk olarak Romantik Korno kitabında bir otobüs yolculuğunda ortaya çıkan defter, bu kez bir otomobilin bagajındaki zulada bulunuyor tesadüfen.

İsveçli yazar Stjernström 1960 doğumlu. Ancak edebiyat dünyasına katılması 2003 yılını bulmuş. Gecikmenin nedeni, Stjernström'ün finans dünyasında geçirdiği uzun yıllar. Sıkıldığını, yaratıcılığının boğulduğunu fark ettiğinde, aniden kariyerini terk etmiş ve ilk romanı Enn Mann’ı yazmaya koyulmuş.
