Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



İyilik- kötülük çatışmasının modern zamanlardaki tekrarı

Tarikatlar gizlilikleri, ritüelleri, siyasi ve ekonomik güçleri nedeniyle çağlar boyunca toplumların merak konusu; okuyucuda merak uyandırmayı hedefleyen polisiyelerin ve korku edebiyatının ise ilham kaynağı olmuştur.



ÇizgiRoman // Dünyaya nasıl katlanırız?

Bizim çizgi roman üretimimiz, hele son kırk yılı hesap edersek, yoğun olarak mizah dergilerinde gelişti. Bugün, komik çizgili ve underground eğilimli hâkim bir üslubumuz varsa eğer, bunun asıl nedeni yazar-çizer tercihlerinden çok yayım mecrasının belirleyiciliğidir. Öte yandan dergide üretim yapmanın temel bir sıkıntısı varsa o da az kareyle (panel) anlatma zorunluluğudur.



Bir İstasyon Evde, Bir Adada

Birgül Oğuz’un 2012’de çıkan son kitabı Hah’ın ardından, nihayet, İstasyon geçtiğimiz yılın son döneminde yayınlandı. “Okullu” bir edebiyatçı olan Oğuz, İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki Karşılaştırmalı Edebiyat lisansı ve Kültürel İncelemeler yüksek lisansının ardından, Moda Sahnesi’nde edebiyat dersleri verdi.



Kötü bir şey yok / sadece kötü bir şey oldu

Leke her zaman bir kir işareti midir? Elbette hayır; çoğu kere bir yaşanmışlıktan arda kalanın izlerini, aydınlatılması gereken bir durumun ipuçlarını, ruhtaki travmayı, şaibeyi, her şeyden önemlisi var olanın varoluş nedenini zedelemeyi de tanımlar. Leke bazen de ışığın göze oynadığı oyunla gölgedekinin durumudur.



Çocuklar, aptallar ve diğer masum ucubeler

Seçimler yaklaşıyor. Büyüklük ucubeliğinin ardına sinmiş Amerikan yalnızlığını, toplumsal ve bireysel ölçekte tedavi etmeyi amaç edinmiş bir başkan adayı var. Grotesk çirkinliği ve iriliği yüzünden anne ve babası tarafından istenmeyen, ikiz kardeşinden ayrılmış biri bu adam. Yalnızlığın ne olduğunu iyi bilir. Seçim sloganı ‘Artık yalnız değilsin!’

 



Hitlerkent'te çürümüş bir şeyler var

Bir çiftlik ziyaretinde Stalin'e sormuşlar, nasıl oluyor da sana itaat etmeye devam ediyorlar diye. Stalin, bol yumurtlamasıyla övündüğü tavuklarından birini yakalamış, tüylerini yolmaya başlamış. Cascavlak kalan tavuk, can havliyle bağırarak, olmayan kanatlarının gücüyle bir o tarafa bir bu tarafa koşmuş. Bir süre sonra, Stalin'in elleriyle uzattığı darıyı görünce geri dönmüş.



Dünyanın tüm anaları

Okumuş yazmış, diplomalı, entelektüel tecessüs sahibi, modern dünyayla problemli hatun kişilerden çalışmayı bırakıp anneliği tercih edenlerin yaşadıkları gelgitlerin hikayesinin yazılmasını ne zamandır bekliyorduk. Nitekim, yeni annelik diyebileceğimiz bir hayalet her yanımızı sarmış durumda.



Robin Hood hain miydi?

Henüz onlu yaşlarınızdayken aklınıza kazınan ilk kelimeyi hatırlıyor musunuz? Akşamları yatağa yattığınızda, rüyaya dalmadan önce tekrar tekrar zihninizi kurcalayan, o küçücük hayatınızın anlamı olacak kelimeyi. En naifinden diyelim ki... Belki "dost"tu, belki "aşk". Peki ya '"ihanet", "hain", "sığınmacı", "vatandaş"? Bunlar sizin sözlüğünüzde var mıydı? Profi’nin var.



Her güne bir öykü

Kaç yaşlarındaydım, ne zamandı hatırlamıyorum. İlkokul yıllarım olsa gerek… Televizyonda annemlerin ilgiyle izlediği dizilerden biriydi. “Bizim oralar”da geçen, dönemin ünlü oyuncularının bizim oralılar gibi konuştuğu/konuşmaya çalıştığı bir dizi filmin seyrine otururlardı vakti geldiğinde.



İnancın peşinde “Tuhaf” öyküler

Gazeteci yazarların kitapları genellikle daha önce yayınlanmış yazılardan oluşur. Yılboyunca hemen her gün yazdıkları köşe yazılarından bazen belli bir mantıkla, bazen de kronolojik sırayla seçmeler yaparlar. İnternet icat edilmeden önce bu tip derlemeler önemliydi ve ilgi çekiyor, çok okura ulaşıyor, yazarına da yayıncısına da para kazandırıyordu.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.