

Kadının halinden kadın anlar, derler. Bu hal, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın en medeni ülkelerinde dahi karşımıza çıkan bir anlama biçimi doğurur. Ortak payda olan kadın olmanın alt başlıklarında hep aynı konular sıralanır.
Ayten Kaya Görgün'ün Kimseye Söylemedim adlı öykü kitabı, çıkışını kadından alan hikayelere yer veriyor. Yazarın 2011'de yayınlanan ilk kitabı Arıza Babaların Çatlak Kızları romanının ardından 6 yıl sonra yayınladığı ilk öykü kitabı olma özelliği taşıyan Kimseye Söylemedim’de Görgün, kendine has üslubuyla okuru birbirinden farklı kadınların kapılarının ardına davet ediyor.
"Yolda karşılaştığım, hikayelerine girdiğim, dinlediğim tüm kadınlara... Bilirsiniz ağzım sıkıdır. İçiniz rahat olsun kimseye anlatmadım, oturup yazdım."
Görgün, okuyucuyla paylaştığı öykülerde kendi hikayesini yaşayan kadınların hayatlarından kesitlere ortak oluyor, üstelik bunu yaparken olabildiğince yalın ve kaygı gütmeyen bir dil takınıyor. Fakat bu yalınlığın ardında bazen yıllara yayılmış intikam, bazense umulmadık bir anda beliriveren bir hüzün okuru bekleyebiliyor. Hızla akan dili, kısa ama cımbızla seçilmiş durumları ardı ardına sıralıyor. Dilinden kalemine vuran ne varsa, cesaretle akıtan Görgün, duvarlara, sınırlara rağmen kendi özgürlük alanını yaratan kadınlara da kalemini çevirmeden edemiyor.
İçinde 23 öykü barındıran Kimseye Söylemedim, kelimelerini bir hedefe doğrultan fakat ne acıtan ne kanatan, yalnızca kulak verdiklerine kulak verilmesi için davet eden bir tutumla karşımıza çıkıyor. Okurken “Ben bu anı daha evvel yaşamıştım” hissi uyandıracak denli etraftan aşina olunan fakat belki de hiç dönüp ikinci kez bakma gereği duyulmayan kişi ve durumlar, Kimseye Söylemedim kitabı ile okuyucuyu geçip gittiği hayatlarla tanıştırıyor.
Altını çizme gereği duyulmayan karakterlerin kitap boyunca Görgün tarafından altı çiziliyor ve anlatımıyla o insanların bir karakter olarak değeri oluşturuluyor. Hatta yazar, bazı hikayelerin sahipleri biraz daha kalsın, biraz daha yaşasın, biraz daha anlatsın isteği uyandırıyor. Fakat bahsini açtığı hikayeler, kısa ve net şekilde belirdiğinden, hiç lafı dolandırmadan, ağdalı ve uzun cümlelere başvurmadan, olduğu gibi anlatıyor değinmek istediğini.
Kitabın bir diğer özelliği de feminist yayınevi olarak 2010’dan bu yana kitapları okurla buluşturan Ayizi Kitap tarafından basılması. Kadın diliyle, kadın kalemiyle, kadınların hayatına kapı açan öykülerin, kadını odağına alan bir yayınevi tarafından yayınlanması da kitap için ayrı bir nokta atışı olmuş.
Görsel: Seda Mit
Yeni yorum gönder