1907’nin Eylül ayı başlarında, Evgenia Bonçeva- Elmazova isimli bir Bulgar kadın yazar, diş hekimi kocasıyla Sofya Garı’nda, ülkenin milli şairi Ivan Vazov ile buluşur. Üç yolcu Osmanlı İmparatorluğu payitahtına giderler. İki yıl sonra yayınlanan seyahat izlenimlerinde okura burada geçirilen on gün boyunca ziyaret edilen yer ve mekânların tasviri sunulur. Nereler yoktur ki? Boğaziçi'nden Sultanahmet Meydanı'na, Kapalıçarşı’dan Galata’ya Divanyolu’ndaki padişah türbelerinden II. Abdülhamid’in Yıldız Hamidiye Camii’ndeki Cuma selamlığına geniş bir İstanbul portresi çizer yazar. Mars, Osmanlı payitahtını durgun, cansız, solgun, yoğun bir kasvet ve hüzün saçan bir yer olarak tasvir eder. Abdülhamid İstanbul'unda Bir Kadın Seyyah kitabında, Evgenia Mars'ın tüm bu İstanbul izlenimleri bir araya getiriliyor.
