Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

			

Kulis


Kulis

Fenerbahçe sevgisi



Vasat
Toplam oy: 593

Cemal Karanlık

 

AKP’nin uyduruk davaları başladı başlayalı, sevgili okurlar, ortalık toz duman. Süper Lig’de şike soruşturmasında, görünen o ki, soruşturulan, şikenin çok ötesinde bir şey. Ben açıkçası Fenerbahçe’nin hedef alınmasını manidar buluyorum. Neden derseniz, hadi burada hasta Fenerli bir kardeşiniz olarak sözümü sakınmadan söyleyeyim: Fenerbahçe bir yana, ligin öbür yarısı bir yana. Büyük bir olaydır. Şike soruşturmasının başlaması ile birlikte taraftarın gösterdiği olağanüstü tepki ve giriştiği dayanışmanın enerjisi de bunun kanıtıdır.


    Şimdi gelelim bu olayın edebiyatla ilişkisine. Yasakmeyve dergisi, 52. sayısının dosya başlığını Fenerbahçe’ye ayırmış… Dosya başlığı; Şairin Fenerbahçesi… Fenerli şairler, son olayları da göz önüne alarak yazılar yazmışlar. Her biri birbirinden güzel, çarpıcı, şairce yazılar. Fener sevgisini dizelerle anlatanı da var. Sözgelimi, Cezmi Ersöz abimiz, şu üç dizeyle bitiriyor şiirini:


    Ben kimi sevsem kör, topal sevdim.


    Çocukluğum giderek öyle sarardı ki;


    Ben Feneri, bahçesiz sevdim.



     Gerçekten de, Fenerbahçe sevgisi başka türlü; sporla, futbolla hiç mi hiç ilgisi olmayan, maçları düpedüz sıkıcı bulan bir arkadaşım vardı. Ama Fener’i izlerdi, izledikçe de gözü yaşarırdı. İslam Çupi’nin sözlerini, onu gördükçe anlardık; bu sevginin galibiyetlerle, kupalarla bir ilgisi yoktu, adı konulamazdı. Bugün taraftarların gösterdiği dayanışmada takıma duyulan bu sıra dışı sevginin büyük payı var gibi geliyor bana.

 

    Yasakmeyve’nin dosyasında en çok Ömer Şişman’ın yazısını sevdim. Adalet duygusuyla, isyanla, dürüstçe yazılmış bir yazı. Şişman, Fenerbahçe’yi ideal şaire, örnek şaire benzetiyor. Diyor ki, “biz Fenerbahçe’yi UEFA’ya şikayet eden Galatasaray misali, şairi yayınevine şikayet eden tezgâhçı şairleri sevmiyoruz. Biz kimsenin saldırmaya büzüğünün yetmediği şairleri sevmiyoruz. Herkesin saldırmaya büzüğünün yettiği şairin koluna giriyoruz. Fenerbahçe yalnız kalmaz. Rasim Ozan’lar köpekdişleriyle öne atılsın, Tanıl Bora’lar vicdanı sarsılmış entelektüel görünümüne bürünsün, ortalama kalabalık ortalama kuşkularını dile getirsin, dekor tamamlansın, biz Fener’in yazacağı yeni şiiri bekliyoruz.”

 

    Enver Ercan’a, böyle sıra dışı, böyle sarı lacivert bir dosya düşündüğü için teşekkür etmemek olmaz.




Bu kitabı idefix'ten satın alın

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Kulis Yazıları

 

 

 

 

Yeni romanınız Empedokles’in Dostları, Novalis’in “Romanlar Tarih’in kusurlarından doğar” sözüyle açıldığına göre, size tarihin hangi kısmı kusurlu geldi ve bu yeni romanınız ortaya çıktı?

 

 

 

 

 

Füruzan Yolyapan Hanım’la 9 yıl önce tanıştınız. Bir sohbetten kitaba giden yolculuğu dinlemek isteriz.

 

 

 

 

 

İlk eseriniz Muhtelif Evhamlar Kitabı’ndaki öykülerin tadı damağımızda kalmıştı ve siz, araya beş yıl gibi uzun bir süre koydunuz. Şimdi Kum Tefrikaları çıkageldi. Geçen sürecin edebi kısmını kısaca anlatır mısınız, neler yaptınız?

 

 

 

 

 

Son bir yıl içinde art arda iki ilginç roman yazdınız. Tarihimizdeki yer almış figürlerin hayat hikâyelerini romanlaştırmayı tercih ediyorsunuz. Sizin açınızdan önemi nedir bu karakterlerin?

 

 

 

 

Şermin Hanım, Deli Tarla’nın ortaya çıkışı, içindeki öyküleri bir araya getirme maceranızla başlayalım isterim…

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.