Cemal Karanlık
AKP’nin uyduruk davaları başladı başlayalı, sevgili okurlar, ortalık toz duman. Süper Lig’de şike soruşturmasında, görünen o ki, soruşturulan, şikenin çok ötesinde bir şey. Ben açıkçası Fenerbahçe’nin hedef alınmasını manidar buluyorum. Neden derseniz, hadi burada hasta Fenerli bir kardeşiniz olarak sözümü sakınmadan söyleyeyim: Fenerbahçe bir yana, ligin öbür yarısı bir yana. Büyük bir olaydır. Şike soruşturmasının başlaması ile birlikte taraftarın gösterdiği olağanüstü tepki ve giriştiği dayanışmanın enerjisi de bunun kanıtıdır.
Şimdi gelelim bu olayın edebiyatla ilişkisine. Yasakmeyve dergisi, 52. sayısının dosya başlığını Fenerbahçe’ye ayırmış… Dosya başlığı; Şairin Fenerbahçesi… Fenerli şairler, son olayları da göz önüne alarak yazılar yazmışlar. Her biri birbirinden güzel, çarpıcı, şairce yazılar. Fener sevgisini dizelerle anlatanı da var. Sözgelimi, Cezmi Ersöz abimiz, şu üç dizeyle bitiriyor şiirini:
Ben kimi sevsem kör, topal sevdim.
Çocukluğum giderek öyle sarardı ki;
Ben Feneri, bahçesiz sevdim.
Gerçekten de, Fenerbahçe sevgisi başka türlü; sporla, futbolla hiç mi hiç ilgisi olmayan, maçları düpedüz sıkıcı bulan bir arkadaşım vardı. Ama Fener’i izlerdi, izledikçe de gözü yaşarırdı. İslam Çupi’nin sözlerini, onu gördükçe anlardık; bu sevginin galibiyetlerle, kupalarla bir ilgisi yoktu, adı konulamazdı. Bugün taraftarların gösterdiği dayanışmada takıma duyulan bu sıra dışı sevginin büyük payı var gibi geliyor bana.
Yasakmeyve’nin dosyasında en çok Ömer Şişman’ın yazısını sevdim. Adalet duygusuyla, isyanla, dürüstçe yazılmış bir yazı. Şişman, Fenerbahçe’yi ideal şaire, örnek şaire benzetiyor. Diyor ki, “biz Fenerbahçe’yi UEFA’ya şikayet eden Galatasaray misali, şairi yayınevine şikayet eden tezgâhçı şairleri sevmiyoruz. Biz kimsenin saldırmaya büzüğünün yetmediği şairleri sevmiyoruz. Herkesin saldırmaya büzüğünün yettiği şairin koluna giriyoruz. Fenerbahçe yalnız kalmaz. Rasim Ozan’lar köpekdişleriyle öne atılsın, Tanıl Bora’lar vicdanı sarsılmış entelektüel görünümüne bürünsün, ortalama kalabalık ortalama kuşkularını dile getirsin, dekor tamamlansın, biz Fener’in yazacağı yeni şiiri bekliyoruz.”
Enver Ercan’a, böyle sıra dışı, böyle sarı lacivert bir dosya düşündüğü için teşekkür etmemek olmaz.

Yeni yorum gönder