Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

"Kafamda Bir Tuhaflık, boza satışlarını artırdı"



Toplam oy: 590

Bursa'da Nilüfer İlçe Belediyesi'nin Nazım Hikmet Kültür Evi'nde, Semih Gümüş moderatörlüğünde düzenlediği söyleşiye katılan yazar Orhan Pamuk, yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık'la ilgili konuştu.  Romanında İstanbul'daki bir boza satıcısının hikayesini anlatan Pamuk, "Boza satışlarında artış olduğunu öğrendim. Yılbaşı akşamı kapıma çağırdığım bozacı da bunu esprili şekilde doğruladı," dedi.

 

 


 

 

>>> Sesler, sesler, sokaklar

 

 


 

 

Pamuk, Kafamda Bir Tuhaflık adlı romanının neden altı yılda bittiğini ise şöyle anlattı: "İstiyorum istiyorum bitmiyor, yaşadığın şey sabır değil, çalıyorsun, yazıyorsun memnun kalmıyorsun veya kitap uzun oluyor. Kafamda Bir Tuhaflık altı yılımı aldı. Önceki kitapla bu kitap arasının arasına altı yıl girdi. Bu arada Masumiyet Müzesi'ni yaptım. Saf ve Düşünceli Romancı adlı kitabımı yazdım. Sonra, bir sürü makale yazdım. Manzaradan Parça adlı kitabımın yarısını da yazdım. Yani altı yılda yalnızca Kafamda Bir Tuhaflık'ı yazmadım. İki buçuk yılında başka şeyler de yaptım. Yeni romanıma başlamak üzereyim."

 

"Benim için karakter hayal gücümüzle bulduğumuz bir şeydir," diyen Pamuk, Saf ve Düşünceli Romancı adlı kitabında da anlattığı gibi karakter denilen şeyin aslında edebiyatın abarttığı bir şey olduğunu dile getirdi: Saf ve Düşünceli Romancı adlı kitabımda karşı çıktığım ama çekine çekine dillendirdiğim kuramım, karakter biraz batı medeniyetinin bir buluşudur ve abartmasıdır. Karakter dediğimiz şey, okuyucuyu romana bağlayan şeydir. Ama gerçekten romanlarda anlatılan karakter ne kadar bizlerde var, normal insanlarda var, hayatta var? Karakter biraz abartıdır. İnsanlar her yerde aynı, yapımız böyle, 15 ile 30 yaş arasında bir mücadele veriyoruz, toplumda bir yere geliyoruz, biraz da yoruluyoruz. O yere gelince otoriter oluyoruz, değişim istemiyoruz. Artık, 'Edebiyat böle olur, karakter böyle olur' diyoruz ve yenilere gücümüz de yetmiyor. Bunlarla boğuşamıyoruz, bizi silip götüreceklerini düşünüyoruz."

 

 


 

 

Kaynaklar: Hürriyet - Zaman

 

 

Görsel: Mert Tugen

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.