Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Nazım Hikmet, ABD’de anıldı



Toplam oy: 430

ABD’deki Brown Üniversitesi’nin 11 Şubat’ta düzenlediği "Nazım Hikmet; bir şair, bir ulus, bir dünya" adlı sempozyumda Nazım Hikmet’in hayatı, eserleri ve kişiliği konuşuldu.

 

Nazım Hikmet üzerine ABD’de hazırlanan ilk akademik sempozyum olma özelliği taşıyan etkinliğe Brown Üniversitesi’nde İngilizce Profesörü olan Mutlu Konuk Blasing, Karşılaştırmalı Edebiyat ve Almanca üzerine çalışmaları bulunan Prof. Dr. Azade Seyhan, Brown Üniversitesi’nden Asistan Profesör Robyn Creswell, gazeteci Stephen Kinzer, yazar-psikolog Gündüz Vassaf ve Prof. Dr. Talat Halman konuşmacı olarak katıldı.

 

 

Brown Üniversitesi’nin Middle East Studies ve İngilizce Bölümü tarafından düzenlenen sempozyumdaki konuşmasında özellikle “Türk gençliği üzerinde Atatürk’ten sonra en çok etki bırakan insanın Nazım Hikmet olduğunu, şiir kitaplarının son on yılda bir milyon civarında sattığını ve bu sayının giderek arttığını” belirten Gündüz Vassaf, Nazım Hikmet’in gençler için “bir rol model” olduğunu söyledi. “Nazım ve Atatürk’ün paralel hayatlar yaşadığını” vurgulayan Stephen Kinzer’den sonra sözü alan Halman ise, sempozyumda “Nazım Hikmet’in şiirlerini böylesine dokunaklı yapan, hafızalarda yer etmesini sağlayan ve bu şiirlerin uluslararası boyutlara taşınmasına neden olan tutku ve derin bağlılığın nedenlerini” anlattı.

 

 

2014’ün bahar aylarında Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkması beklenen ve Nazım Hikmet için yazılmış en son biyografi kitabı olan Nazım Hikmet: Türkiye'nin Dünya Şairi, Yaşamı ve Dönemi’ni yazan Blasing ise sempozyumda “tarihi dönemeçteki çok kültürlü bir halkın sesi olan Nazım Hikmet’in, aynı zamanda bu halkın bir araya gelerek bir bütün olma gibi hayali sayılabilecek beklentilerine de cevap verdiğini” söyledi. Gösterilen yoğun ilgiden dolayı üniversitenin web sitesinden canlı olarak yayınan sempozyum tüm gün sürdü.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.